[BADpoetry] 
karanlığın söylediği
şiir:Gökben Derviş / müzik:Mert Kamiller

KARANLIĞIN SÖYLEDİĞİ 
şeytanlarınızı çıkardım masalara, göbek attırdım 
kırmızıya serildi yatak, yaşamak yalpaladı 
dokunaklı bir hınçtı kalçalarınızda aşk 
saksı oturttum karşıma da çiçeklenmesini dinledim 
bilmem kaçıncı kez kopyalayıp yapıştırdım yalnızlığı 
bulaşıcı oldum, bulantıma bastırdım buz denizini 
metal kadar duyarsız yarınlarınıza hazırlayıp yangını 
hanimiş o kadın, yarım geziyormuş postallarınızdan 
ötelenen masumiyet damlarda olmadık yerlerini elletiyormuş 
ruhu hastalanmış o günden sonra, camları somurtuyor evin 
gün, ışığını tutup elinden; kapıyı çarpıp çıkıyor 
ölüm ve ağrı tütüyor bacalardan 
göbek bağıyla boğuyorum çocuğumu 
ardımdan su döküyor gölgeler 
dökülesice oluyorum kıpkırılıyorum 
iyi kalpli bir günahım işte taciz edilmiş bir bahar, en harikasından 
- çok karanlıksınız dediler 
dedim, günü korkutmaktan geliyorum.


COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] karanlığın söylediği - şiir:Gökben Derviş / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
bir göğün ağzından
şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

BİR GÖĞÜN AĞZINDAN
bir göğün ağzından kaçırdığı hikâyedir bu;
ilik kadar yakın, soluk kadar uzak.
bir yıldızın patlamasıyla küle çalan perdeler,
pencere tuz buz,
sessizliği döndüren pikap ve gözlerinden başka her şeyi
avuçlarına bırakıp ortadan kaybolan masumniyet.
göğe kafa tutabilecek tüm komplo teorilerinin,
kafayı bulup sızdığı ocak. ölümüne anlamını
bağışla elindeki kibritin ve geride bıraktığın şairi yak.

galaksiyi, samanyolunda seviştiğin hippiyi,
seni her gece ayaklarında sallayan şiiri; biraz seviyorsan
düşüne en yakın boğaz köprüsünden başla yok etmeye
yeni bi’ kutsal kitap yazılmadan evvel, tanrı eski bi’ serum
bağlamadan koluna, şimdi, başla sevdiğini söyleyerek
varlığın ya da yokluğunla o yanıma kanatlan
elinde eriyen kibritin ve kahkahalarıyla geçmişin eksildi
bak. her şeyle başlayıp herkesle biten gerçeğin
kül yağdıran bulutlara binelim.
kül yağdıran.


COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] bir göğün ağzından - şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
diminuendo
şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

Diminuendo
-metin kaçan'a-

amfetamin, vibratör ve allah
yasal çarpanlarına ayrılan yoksul günahım
iyi böyle, böyle olduğu için
afet, amin, affet abim götümden kanayan kapsül
ve lağım ve bu kanal denize dökülür bir gün
yenildik evet, böyle iyi
elbet bulur kendini elbet ağzına aldığın bun
daha hızlı daha açık, daha doğmadığın gün
parmakladığın boşluk, sarmal düğüm
iyi böyle, affet abim
maalesef kalabalıklar, evet yalnızız
sabır, yazgı ve ıslah
minareden sarkan tarih
haz odalarında yıkılan aziz, yakılan Behçet
ve püsür ve bu anal devleti boşaltır her gün
böyle iyi, yenilmiş olabiliriz
aldatıldık, evet umut o çok inandığımız
bana otobüste değdirdi dün
hoşuma gitmedi değil
imam, iman ve iflah
ah benim ağır abim, roman gönüllüm 
kaç boğaz köprüsü patlatır ölüm?
böyle iyi, iyi böyle olduğu için;
daha kötü olabiliriz
kamineto, melamin ve silah
güm!

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] diminuendo - şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

[BADpoety]
Kedi Cevat
şiir: Eren Okur / müzik: Mert Kamiller

kedicevat

kadın klonlayan bir mağazanın kedisiyim, adım cevat tekir tekin
güz aylarında işletilen dükkanımın nevresimlerini annem dikmiş
çok küçükken annem de bir kediymiş, şimdi koca kaplan olmuş:
kocaman kaplanların gözleri görmezmiş annem uydurmuş bunu

adım cevattekirtekin, fakat kedisi bulunduğum evin bir ismi yok
bazen avluya çıkıyor, ve sentetikli kadın bacakları tımarlıyorum
adım cevattekirtekin, fakat kedisi bulunduğum evin bir ismi yok
bazen avluya çıkıyor, ve ikimizin kediliklerimizden bahsediyoruz

kadın klonlayan mağazaları bilirsiniz, tabelalarında kuşlar yaşar
bazı kedi arkadaşlarım kuş arkadaşlarımdan hoşlanmaz, bilirim
kuşları bilirsiniz eminim uçamadıklarından sonra hiç yaşamazlar
size hiçbir şey olmaz bilirim, 
                                              bir de şu kadında bu çoraplar olmasa!


erenokur


COPYRIGHT ©

[BADpoetry]
by Mert Kamiller TM-2008
tüm hakları saklıdır.

[BADpoetry] Kedi Cevat - şiir: Eren Okur / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
yıkım 
şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

YIKIM
beni sevmezsen dünya barışı tehlikeye girer nurten
çünkü benim kalbime atom bombası yerleştirdiler
dört yanımda havai fişekli çocuklar var, söylemiş miydim
ölümümü bekliyorlar yakmak, yıkmak, havaya uçurmak için
böylece kutsanacağım doyarken kanemiciler, 
ya adam gibi öleceğim ya kellemi kesecekler
insanın bir hata olduğunu haykıracağım, yüzüne tanrı’nın
tanrım, iyi ki içime bir hayvan sakladın
kediler, filler, kuşlar gönderdin şiirlerden bozma ölüler
ne iyi mesihi koydun aynaya, ne iyi şeytan ve melekler
ve nurten, nurten’in aksayan aklı, elinde pim
cennet ölü çocukların başı üstündedir bilirim
öyle bir şey ki kıyamette yeniden dirilmek, işte dünya
işte evren, ışık saçan güneşe bu denli yakınım
ya birbirimizi öldürmeyip ne yapacağız, doğaya haksızlık bu

nurten'in en beğendiğim yanı en çok kendini suçlaması
böylece ektiğim ihanetler güne bakıyor, halbuki hoş değil
insanın ölümle aşk arasındaki arafa yerleşmesi
bir film takması ve tasmasını okşaması yerine yapılabilecek
sonsuz bir sevdaya yeltenmesi, ne garip

tehdit ediyorum seni nurten sana söylüyorum dünya anlasın
annem kur’an okuyor
ben wilde’tan salomê 
dört yanımda havai fişekten yapılma ahir zaman, söylemiş miydim
ölümümü bekliyorlar, kurtlar uludu bak üşüştü kargalar
çünkü benim alınyazımsın nurten, sen üzülme
dünyayı çekeceğim ayakaltımızdan.

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.


[BADpoetry] yıkım şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Piçin Azab-ı Mukaddesi 
şiir:Eren Okur / müzik:Mert Kamiller

PİÇİN AZAB-I MUKADDESİ
 beat’in sahte bekçilerine saman üstünden  diss.
 
evimin bodrumuna ses sistemi kurmak ve yüksek sesli, kadife sesli, erimiş otoban lastiği sesli beth gibbons terapisi eşliğinde ot içmek istiyordum. pastel renklerle boydan boya kapatılmış bir lunaparkı anımsatan o kirli çocuklar sokağını, o kirli çocuklar sokağındaki kokuşmuş sutyenli bayat kadınları ve çocuklarını ve damarlarını ve çürümüş amlarını istiyordum. uzaylılarla akraba çıkmak, mümkünse bir gezegene başbakan olmak ve çikolata ağacından avazım çıktığı kadar orospu çocuğu peydahlamak istiyordum. güzel bir sevgilim olsun, mümkünse amelie’ye benzesin, ben onu bol bol sikeyim, o beni sevmesin ama mutlu olalım istiyordum. bir babam olsun, kaç annem olduğu hakkında fikir sahibi oluşum ortaokulda üslü sayılar konusunu hatmettiğim zamana denk gelsin ve biraz daha bira, ve biraz daha bira, ve biraz daha ve ağzının burnu kırılmış depozitosuz şişman şişeler istiyordum. peygamber olmak kariyer planlarım arasında yer almıyordu fakat biraz o kafaya, biraz da o ilahi algıya yaklaşmak, damarlarımdan merhamet ve sabır ihsan eylemesini dilenmek ve dünyanın bütün benden olmayan oğlanları yerine benim topum inşaatlara kaçsın istiyordum. bu beni bir bakıma toplumcu bir bakıma yeraltı bir bakıma klişe kılıyor olsa da, bir kaç orospu çocuğunu zengin etmeden bütün bir kusmuğu yarım bir insanlığa armağan etmek tutkusuyla, kainatın bütün palyaçolarının kırmızı tonlarda giyiniyor olması arasında azami bir seçim yapmak ve doktora tezimi otunu pek sevdiğim yenimahalle eşrafına sunmak istiyordum. çocukluğumun ikinci çeyreğinden itibaren sahip olduğuma inandığım bütün kadınların benim evimde ikamet etmesini, saygıdeğer mahalle muhtarımızın, ‘’otuz biri çeker iken algıda bir yağmur ‘’ isimli tiyatral istanbul operasında orkestra şefi olmasını ve bütün ev arkadaşlarımın o orkestrada darbuka çalmasını ve biraz daha ot ya da biraz daha biram olmasını istiyordum.
 
bütün bir intiharı parçalara bölmenin, ‘’kutsal kitap yazım teknikleri’’ isimli cep kitapçığından arakladığım klişe bir teknik olduğu düşüncesini kafamdan attığım sırada bütün bunlar testislerimin içinde fokur fokur kaynayan düşünce demetlerinden ibaretti. kuantum fiziği, ah siz nasıl diyorsunuz, işte bunu açıklamaya meyilli her ne bok icat ettiyse insanlık; ben onların her birinin karşısında en mükemmel organımla dimdik dururken, onlar viski içmeye ve mümkünse biraz daha viski içmeye ve bir kez daha kıç deliklerindekileri okyanusun öteki amcığında aramaya devam ediyorlardı. bu beni biraz çağdışı biraz yeraltı biraz küçük burjuva biraz orospu çocuğu yapıyor olsa da ben annemi çok seviyorum.
 
yalanmış ve yalnız kalmış bir haykırmanın kırıntıları arasında izafi bir geleceğe yön vermek özlemi: yaşıtım bütün yalancı peygamberler tarafından kuşkusuz milyon sefer takip edilen, refüjlerindeki porno dergilerden, prezervatiflerden, enjektör ve bebe bisküvilerinden beslenen,
alışılagelmiş, önüne geçilmeyen ve herkesin o göte layık gördüğü siklerden işe yarar hiç bir sperm doğru yumurtaya kapak atamamışken, gittiği yönü geldiği geçitte zanneden saçma sapan bir yol.
 
-uyumak istiyorum.
 
COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Piçin Azab-ı Mukaddesi şiir:Eren Okur müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] Duvar 
şiir:Altay Öktem müzik:Mert Kamiller



[BADpoetry] Duvar  şiir:Altay Öktem müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Grilenka 
şiir:Arif Erguvan / müzik:Mert Kamiller

GRİLENKA
susmak felcine yakalandığım günü bilmiyorum
gün yavaşlıyordu gece yavaşlıyordu
pek işe yaramıyordu
balıklara darılmaya başladıydım

kendime doğru bakmaya korktum
bir hadise çıkarmamak için başımı tuttum iki yanından
tohumluk buğday tarlasının çavdarını yolarken miydi
dedesinin uyanmadığını anlamayan torunken miydi
solucanlar çıkardı gözlerimde çok ateşliydim
soğudu kundağım o sıcacık kumlar
eylül bozkıra gelirdi 
eylül bir mevsimdi bunu başka susarız

periskopun camı nasıl griye boyandı bilmiyorum
akıl sabi akıl çırak
balıkçı ellerinde dişlerinde şakaklarında
kirli sarı kıvrımlı dumanlı mı dumanlı
paragattan çıkan şişmiş lahoz gözlerinde mi
pancar motorlu piyadelerin sabaha karşı
çiği ayazı sisi kaldırırken
santimlerle duyamıyordum
üşümek içimden gelmedi

bir liste olarak kendimi duvara asıyorum
sade keman değil tüm yaylılar
hatta ve hatta piyano bile somurtuyor
dalgaları sayar mıydım dalgaları içimden
rüzgar zilleri sallıyor

kumral düz kahve
kumral düz yeşil
kumral kıvırcık ela
yoksa esmer miydi siyasi memeleri
dolunayda parlayan sırtından aşağısı
bir dulda çadır dört taş içi ateş
üç arap kağıdından beyaz havuçları dişleyen tavşanlardık
çubuklara sucuk takıp
köz kadar müsamaha mıydım
her kıvılcımın zerdüştü olarak nefesim sabitlenirken

çünkü bazen bir büyünün tamamlanması gerekir
şehrin dağları meydanlarıdır
sokakların aylak gerillası sokakların aylak
yere yakın taburelerin çıfıtçı pasajlarında
dünyaya bağırmak için uyanırken kolumun biri yukarda
kovalent bağlarla gevşek bağlarla
atomunu inciten elektron muydum
bilimsel bir yaprak aldım kendime soldu

sen benim güzel yüzüm
annem beni dövsün
baba sen bir düşsün çikolata getiren gurbet inşaatlarda
ben leyli meczup hakani
ranzalarda kamaralarda hücum borusuyla uyanan
gecelerin kalfası olurken mi başladı bilmiyorum
kahve kavalından kuşluk kobrası
bir hamak olarak çekiştiren günü
geceyi gecelere nakleden
gaz debriyaj fren ne zaman başladı bilmiyorum
her otostop çekene mola yeriydi kalbim

dilimdeki zikir ne zaman tükendi bilmiyorum
kötü bir şey mi oldu sıradan kötülüklerden miydi
bir kervan gidiyordu önümde bu benimki değildi
dünya dönerken yürüsem ne olurdu oturdum
dizimde bir yaşamı kırdım üzüm olamadan koruktu

susmak felcine yakalandım bir mikrofon söyledi susuyorum
mikrofonu alan elinden bırakmak istemezdi
nasılsa çoğaltır kendini hikayeler
ben bir tahminle susuyorum
bir uzağa hiç yerinden varılmaz
ukdeyi huy edindim çuvalım geniş
duyarlarsa duvarlara kapatırlar
ağaçların arasında hışırdayan bir ses var susuyorum

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.


[BADpoetry] Grilenka şiir:Arif Erguvan müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Kaçıkların Geçit Töreni 
şiir:Onur Sakarya 
müzik:Mert Kamiller

KAÇIKLARIN GEÇİT TÖRENİ
Köşede sigara içen bir bıyık gördüm
Tanrı bu dünyayı yaratmasaydı kiminle oynardım
İçime beş yaşında çilli bir çocuk kaçtı
Şeytan diyorki vur karnına ekmek bıçağını
Anlamadım çekirge,çıkışlar ne taraftandı?
Çıkışlar keneften aşağı sifonu çekiniz
Camı kırınız,düğmeye basınız
Cennete araftan bir deli kaçtı alarm alarm!
İçime huysuz bir yaşlı kaçtı
Onun diyelim beyaz donundan
Takma dişlerinden
Sübhanallah dedirttiren rengarenk tespihlerinden
Kolonyası ve şekerlemelerinden...

Diyelim ki biz doğan görünümlü şahine biniyoruz
Müzik son ses ''Allah belanı versin!''
Son sürat piyasaya akıyoruz
Diyelim ki büyük popolara laf atıyoruz
Sakız çiğniyoruz durmadan ama durmadan
Yanardağ olmuş göğüs kafesimiz,patlıyoruz
İçime aşktan yaralı arabesk bir delikanlı kaçtı
Gettolara git birader,tibete gitme
Ne gerek vardı şekerim sayıklamaları
Size tütsü getirdim,kıçınıza sokunuz
Yarın gel tatlım,bugün huzur doluyuz
İçime gülen buda heykeli kaçtı
Beş para etmez nirvanavari ruhunuz

Ben demiştim sana,orman insanı bir şekilde kusar
Bana tanrının eli değdi oğlum
Beni o eller yarattı,unutma
Konuşmak bir yanındakini vuran kör kurşun,unutma
Diyelim ki üç çocuklu bir anne!
Bunun rüyaları
Rüyalarını al anne,ben de isterim
Diyelim ki akşam yedi suları,intihar
Ceset torbası,üç küçük piç
Yarından tezi yok bu işleri bırakmalı

Ah Suzi!
Kapalı kapılar ardında helvamı yiyorlar
Kapıyı kapat güzelim cereyan yapmasın
İçime sırılsıklam bir sevgili kaçtı
Bugün git,yarın gel,kayışa vuruyorum
Diyelim ki evinin önünde
Yıllardır beyaz,mevsimlerden ayaz
Diyelim ki ellerime hohluyorum,pırtık bot,yırtık kazak
Pencereden bir kez olsun bak
Bekliyorum anasını satayım,saat gece üç
Ah Suzi,dellendirme lan adamı
Eteğini sıyırma boydan boya,pek fena oluyorum

Ah Suzi,Tövbeler tövbesi...

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Kaçıkların Geçit Töreni şiir:Onur Sakarya müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Sezonun Son Maçı 
şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

SEZONUN SON MAÇI
I.
bir buçuk yıl lisanslı futbol oynadın
hani şu satılabileninden.ilk 18’de gözün yoktu hiç 
hoca delinin tekiydi, soyunma odası tımarhane
sezon boyunca birkaç kez yedek kulübesinde oturdun
biri sezonun son maçı.diğer son maçlar bitmiş
şampiyonluk gitmiş, dakika 60 sahaya sürüldün
iki sarı bir kırmızı kartla 70'te ayrıldın sürüden
hakem kayıtlarına geçmiş diyorlar, küfretmişsin
takım kaptanın idmanda yine alkollü yakalanmış, aynı babası
koşuya çıkmadan bir sigara söndürmüş iki tüylerini kesmişsin
çünkü bir at değilsin
henüz değil

II.
marketten peynir çalarken kameraya yakalandın
gülümsüyordun karnın doyacaktı
kaptanın yanında olacaktı da iki bira kamulaştıracaktı
daha sarhoş susacaktınız, sezonun son maçı durdu
sahadaydı taraftar
orta sahayaçiçek ekildi
hakemin killi elleri dünyayı çevirdi
kuzey yarım kürede ihtilal var

daha seni kesip dönere takacaklar 
çünkü tavuk pahalı

hala açız.

III.
sen en çok japon kale maç severdin
insanın gol atabileceği en az üç kalesi olmalı

gode cengiz parkında buluşmalıydık
tüm mahalle ofsaytta uyuyakaldı
topun sahibi şişman çocuk artık müteahhit
sevdiğin kızla evlenmiş, amcası meclise girmiş
anlıyasın durum vahim 
bakkal osman’ı en son kırda görmüşler
senin için terörist oldu diyorlar,
vay vatanın haline.

IV.
sezonun son maçı bitti
tabelayı o gece çaldılar
çok sonra duyduk ki yakıp ısınmışlar
hükümetin kömür dağıtmadığı sokaklar var

asuman altın gününü bıraktı, eroine başladı

daha senin heykelini dikecekler
çünkü mahalleye şairler dadandı

hala mağlubuz.
................................................................
The Last Game of the Season

I
You played football with license for one and a half year
You know, like the ones that can be sold. You have no desire for the main squad
The coach was a nut, locker room was a madhouse
You waited at the bench a few times
One of them was the last game of the season, the other last games had already ended
The team had already lost the championship, you were sent to the field at minute sixty
Two yellow-colored, then a red-colored card were shown, you were parted with the team
You swore, they say, recorded in referee’s notes
The captain got busted drunk during the training, like his father
First you put out a cigarette before running then shaved you hair

Because you are not a horse
Not yet

II
You got caught while you were stealing cheese of the store
You were smiling, about to be full
Captain would have drunk two beers if he had
You would keep silent as drunks, the last game of the season paused
Supporters were in the field
They planted flowers on the midfield
Clayed hands of the referee rotated the world
Revolution on the north hemisphere

They will slaughter you and make you döner
Because chicken is expensive
We are still hungry

III
You used to like Japanese goal games
A person must have three goals to score at least

We should have met in cengiz park
Whole neighborhood fell asleep on the offside
That fat boy who owned the ball is now a contractor
He got married with the girl you love
His uncle is in the parliament
You see, it is desperate
They saw grocer Osman on the slopes
You have become a terrorist, they say
Wow! For the country.

IV
The last game of the season ended
They stole the score board that night
Years later we heard that they burned it to get warmer
There are neighborhoods that are not aided by the government

Asuman quit the gold day, take up the heroine
They are going to put up your statue
For the poets haunt the neighborhood
We are still defeated.

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Sezonun Son Maçı şiir:Müslüm Çizmeci / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Subjektif Mutasyon 
şiir:Alper Volkan Dikyar / müzik:Mert Kamiller

SUBJEKTİF MUTASYON
..Teker teker ıskalanan arzuları evlat edinmiş dualar bilirim; 
yaşlandıkça memeleri sarkan umutları robin hood sanırlar...
Silahlandırılmış hikayelerin ilerleyen hastalıklarıyla, 
ışık hızını sıvıya dönüştüren ayaklanışlar sevdim. 
Sevdim, silahlandım! 
Gece dedi: ''uyku, şüphe manifestosu'' 
ben dedim: ''hayır! teşekküllü zerafet mertebesi biraz kızıla yeltenen'' 
reddetti tabi şeffat çocuklar yazık dediler zira siz kaldırıp başınızı aya bakmayı sefalet sayıyorsunuz küstahtık.
zehri terbiye edenler gergindi. üşümüştü kırmızı pelerinli nakaratların soprano kadınları yağmurdan bahsedildi
, kana akışkanlık dersi veren münzevi boşlukta.
o: batıl umutları kendisine lakap edinmiş acemi istikrar o: muhteşem günahlarla bağdaşan zehirli disiplin 
o sevdiğin darbe bilincinde, lüzumsuz sancılarda özel o: kayıtsızlığın zafiyete sığındığı geniş açılarda ezel 
etle kemik arasında ısırgan soyut ısırgan huzur 
cümlelerinden ödü kopmuş bir soru işareti gibi kaçan aynı zamanda kovalıyışı geceyle yüreklendiren aymaz tutku ardındaki tecavüzü yoran bilmecelerle zehre nakış gibi işlenen çocukluğumun üzerini örter ve ben kimsesiz hışırtıların hüznüyle sadeleşerek kişiliksiz gölgelerden kuraldışı ihtimaller umarım.

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Subjektif Mutasyon şiir:Alper Volkan Dikyar / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Pseudo-Gerilim 
şiir:Nilüfer Ülke / müzik:Mert Kamiller

PSEUDO-GERİLİM
Ve doğdu tanrı
Olmuş deli
Çocukların ulaşabileceği yerlerde
Kendine kıyak geçerken bulmuşlar onu

Hadi durma, besle kurdunu!

Zaman, zaman gibi geçmiyordu
Gereksiz pardonlarımızdan tespih yapıyorduk
Kastınızın sisteminde,kibarlıktankırılıyordu füzeler
Medeniyet bizifit gösteriyordu

Biri değildim,birkaçınızdım
Gayri ihtiyari sevişiyorduk
Zırdeli döllüyordukşanlı devri
Boş boş boşalıyordukan revan devletleri
Ah şu yasa koyucuyabi koysalardedirtenoyunlar
Koyunlar, koyunları topalken de sayarlar,uyurlar...

Sen sus ses!

Bilimsel kurguluyorum kendimi
Zaman benim!
Hay aksi,yalnızca mitolojik bir sofistike devir
Olsun, siz önce küflüleri yiyin
Kalmasın küflüler, bayatlar kalsın!

Doğdu tanrı
Öldü deli

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Pseudo-Gerilim şiir:Nilüfer Ülke / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Görüntünün Laneti 
şiir:Semih Yıldız / müzik:Mert Kamiller

Görüntünün Laneti

zira;
söylenmişse “söz” yok etmiştir sezgiyi;
ellerimle aşağıladığım bir gövdeyi okşamamı
boşluklarımda gübrelenen solgun hissi
imge devşiren öğütücülerle dolmuş hazneyi.
ormana çağrılmayan Hayvanların arasında;
omurgamda doğrularak görebiliyorum uzağı.
kaldı ki suyu yerken felaket bir dil uydurdum
yani cinlerin kulluk edeceği sıfatlar yaratıldı
tunçtan bir uzay sunuldu,
toprakla aramdaki mesafe yok edildi.
sağından ve solundan yön geçmese de omuzlarımın;
gösteri kulesinde, rüzgarında ne yandan eseceğini iyi bilirim.
iyi bilirim kozmosun oturma odasında soysuzca ve çırılçıplak susmayı
çünkü benim insanlığa mucizem çirkinliktir.

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Görüntünün Laneti şiir:Semih Yıldız / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Lila 
şiir:Alper Volkan Dikyar
müzik:Mert Kamiller

LİLA
kaldır başını Lila 
can verebilmekte bir hedef 
nasıl ki kirli beyin deliklerinde ruhani girdap; 
öyle çekil kendi koynuna döne döne 

ölüleri seviyorlar 
ölebilmekte bir düş 
en yalanın en gerçek hikayesiyle 
kaldır başını Lila.

LİLA

Hold your head up lila
Perishing is a goal, as well
As a spiritual vortex in the cracks of the brain
Retrack to your own arms swirling

They love the dead ones
Dying is a dream, as well
With the real story of the biggest lie
Hold your head up lila

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Lila şiir:Alper Volkan Dikyar / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Kul ve Ceset 
şiir:Ali Ata Dibek / müzik:Mert Kamiller

KUL ve CESET
neyi anlatayım sana bilmiyorum... 
anlatılar boğuldu gayrı meşru bir çocuğun sorularında 
bilirsin.
 oradan geçerken sen de bir selam ver! 

hatalarının da yüzüne bakabilmeli insan. 
bilmiyorum bakabilir misin kırık bir aynaya, 
görebilir misin kendini eksiksiz

kırık parçalarımı toplayıp da gittiğim her yerden 
şimdi eksiğim biraz daha. 

yüreğimin önünde parkedilen arabalar var 
ve dilimde tek bir kelime; çek arabanı! 

ne kadar doğrudur öngörülen bir yarın
sosyologların elinde tırmalandı cesetler
 biz o yangınlardan bir sigara yaktık. 
sokağın çocuklarına birer dal uzattık! 
bir çocuğun cesedinin üzerine gözyaşı... 

kaybettik! 
şimdi  tarihin saçma sayfalarına yazılıyor o zaferler 

sen
hoş geldin 
yorulacaksın, 
geç otur biraz...

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.


[BADpoetry] Kul ve Ceset şiir:Ali Ata Dibek / müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Bundani
şiir:Arif Erguvan / müzik:Mert Kamiller

BUNDANİ
bir insan ne kadar başarılı olur
bir insan başarısız olur
yolda yürürken bile
en basit bir yolda
taburede oturup kahve içerken
bir denize bakmaya giderken
bıkmadan bir denize
oysa bıkıp hem devamlı bıkarak
bir insan başarısız olur bundani

yazık uygun şekiller almıyor
bir anda bütün düzen yıkıcılar
çok haklıymışlar gibi gelir
ah sonra yorulmak mı 
dünyamızı saran bir atmosferdir
yazık ağaçlar çılgınca gülmüyor
halbuki bu hal
halbuki ve şöyle ki bu hal
artacak diyorsun bu yakınlık
bir yerde duruyor
günlerini yor
yanılgılar kaptanı
yanılgılar kaptan mı
tutamacı olan bir ahşap tekerlek
göğ bir insan arsasıdır bundani

en basit bir gerçeği
yaratılan bir boşluğu süzen bir gerçeği
yığınlar bu yığınlar kalkmadan ortadan
kimin haddineydi aralarından geçmek böyle
en çok başını kollayarak budaklardan
tel örgülerden geçip çıkamamak mı için
yazık bahçeler bir gülünü dahi vermiyor
o kadar öyle ki diyorsun
o kadar öyle ki bardaklara boşalan her şey
kalplerden parça taşıyan karıncalar 
kurumuş bir yaprağı bitirirler
yüzleri eskiyenler ya da yüzleri eskimeyenler
bakıverirsen gözler bir kıstırılıştır bundani




işte geçiyor geçmekte olanı andığında
havadan yerden ve denizin altından geçiyor
rengarenk ruhbulutlarının usulca esmerleşen kuşları
yarısından kesiyor dalıp gitmeleri bir bıçak
ağız delmiyor göklerin demir zırhını ki
en uzağa haykırabilse
kulakları sağır etmiyor hiçbir avaz
avare bir avaz oluyor insan sesleri
perilerin taşıdığı uçamayan mavi balon
güvercinler tarziye kediler bir tekziptir
uzak şehirlere bakmanın durağında
oyuna alanlar ya da oyuna alınanlar
işte sona kalanlar var da bundani

insanın başına ne gelse beğenilecek
kendine doğru çekiversen de ayı
neyi görmeyi umuyorsun
yuvarlanan yavru kediler için mutlu olduğun
insanların kalabalık olmak istediği sokaklarda
yüzünü unutup yürürsün sonra
tükenmiş bir yüzle bir süre
ürpermiş bir yüzle bir süre
bu bitimine kadar bu yürüyüşün ayakları
en derli toplu akşamlar mı yani susturan
susturan baş ağrısını gömdüğün yastıkları mı gecenin
yer yarılırsa yerin altına girenler ya da
sığınakta bekleyenler mi yer yarıldığında
kaç vakittir mevsimi meydanlara çıkmanın belki
insan tutulduğu mahzenlere benzer de bundani

bir insan ne kadar başarısız olur
bir insan başarılı mı olur
hep önünde istikamet var sanıp
kuşların da ayakları yok sanıp
eriyen bir yerkabuğu mudur geri geri çekildikçe
bugün küçük bir taş bulamazken
sevgilinin penceresine atmaya
halkoyunları gibi bir şey mi bu
biraz seyredince içinizin bir hoş olduğu
sadece ay olduğu için şüpheli bir gece bu
karanlığa yalnızca duman fışkırtan bir ateş
sırasını bekleyen fayton atları gibi sineklenirken
başkasının eli gibi kendi elin yüzünü yıkayınca
başkasının yerine utananlardan mı
iş görür vezirlerden mi bir şah
izdiham istiap haddini doldurdu
birilerine fazla gelen birilerine eksik gelen kağıtlar
batmazdı belki hiç karılmamış olsaydı kağıtlar
özgürlüğü kazanınca da çok sıkılırsın bundani
attığın yumruksa da canını acıtır bundani
güzel günler bitince artık güzel değiller bundani

COPYRIGHT ©

[BADpoetry] 
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.
Müzik eserleri ve okuma kayıtlarının birbirlerinden bağımsız kullanımları telif konusudur.

[BADpoetry] Bundani şiir:Arif Erguvan müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Mamba 
şiir:Bengü Özsoy müzik:Mert Kamiller

Mamba
içime girerken
gizleme korkunu
mahiyetini bilmediği düğümü çözmeye kalkan genç bilge perişan
düşmanı tanı.ölümcül zehir mambada
lüzumsuz akan sağır zincir içime gir
bari sen bir işe yara,korkma

korkma dedim sana
sıkıca sarılıp organına ya ölüm ol ya manik öl
çok
dize
kırdığım
için
kırıldı
kalbim

yatak başlığım gümüş bekaret hediyesi kralın
yatağım ıslak yuvası mambanın
organıma yumurtladı

zehir
kudsiyan
o delikten mi düşecek
evet hocam yılanlar yumurta yer
yumurtlamayı bu yüzden bırakıp doğurdum
buz dağının çoğu içimde

bul onu
yolda kalmaz en azından oyuncak trenin
vagonunda mamba
terli raya bağlı cinselliğim
pil bitti

hocam
mamba üzerine işerse terkedilen çocuk ne olur

kırıldı
çıkarken içimden

COPYRIGHT ©
[BADpoetry] 
Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.

[BADpoetry] Mamba şiir:Bengü Özsoy müzik:Mert Kamiller

[BADpoetry] 
Bu Bir Yas İlanıdır 
şiir:Gökben Derviş
müzik:Mert Kamiller

BU BİR YAS İLÂNIDIR 
yanlış, atak, histeri, halüsinasyon
çürük ve çirkef
aynı anda hem çürük hem çirkef olabilirsin

ben şimdilerde yuvarlak bölgelerinde
domates ezen bir teyzeyim
kıyıları yardım
durulunca duruyor insan, ağaç gibi nesne gibi
travmadan inip tramvaya geçebilirdim
kafanızın erekte halini hiç sevmedim

bocalamak derken ters dönmüş böcekler
biçildim, tartıldım, ne varsa kumaşında var dediler
sıyırıp attım kadınlığı, yas ilân ettim

güpegündüz kayıp ruhlar
saçlarını oksijenle sarartma, eşcinsel olma
ikinci el bir meleğe özenme
ölürsün, dünya fâni

bu saçmalığa bir yamuk olarak beni kim ekledi

oturup masaya toplantı yapıyoruz bütün karakterlerimle
bastırmak için açlığı
aperatif olarak kafayı yiyoruz

gövdeme haksızlık edemem aramızdaki en dürüst çizgi
bence de insan ilk kendini sevmemeli 

dünyanın bütün antidepresanlarını getirin
bütün toplu mezarlarını, iyileşmek istiyorum
katliam gibiyiz ya da mumya
sâla okuyanımız yok

sen de haklısın yol uzundu, ölü döndün
bir süre tadilat nedeniyle kapalıyız
durdurun bu saçmalığı, inelim
imdat frenini yerinden sökelim

kiniyim devenin
burada bir sıkıntı var, kalmadı elimizde atlas
ne olacak şimdi?
kabuğu koparmayı kendimi deşmeyi severim
oynaşmayı meselâ sokak aralarıyla
ve bütün aralıklarla
öd, huy, dalak, kafa patlatmayı sever misiniz?
mevsimsiz dirilmeyi
bozkırı tanımam
cinlerle girmem cinsel ilişkiye
her defasında kendime girerim

işte orası iç savaş, soğuk alınganlıklar
aymazlıktan gelme
dalgıda mıyım, sanrıda mı
manik bir müdahalede mi yoksa
canlı bomba seremonileri, hiç sevmem
konfetiler patlasın yıkımı başlatıyorum
çok sevdiğim her şeye cinayet süsü veriyorum

It is a Declaration of Mourning

Mistake, attack, hysteria, hallucination
Rotten and filthy
You can be both rotten and filthy at the same time

Nowadays, I’m an old lady, squeezing tomatoes on my oval parts
I passed through the shores
When someone settles down, it settles down like a tree, like a thing
I could get off the trauma and get on the tramline
I never liked your erected heads

Turned over insects while faltering
I was cut and weighed, they said it is all about your nature
I skinned and threw away the femininity and declared mourning
Lost souls in day light
Do not yellow your hair with oxygen, do not become a gay
Do not want to be a second handed angel
You will die, the world is mortal

Who added me to this bullshit as a trapezoid?
Sitting at a table, we are having a meeting with all my personas
Not to go hungry
We are going crazy

I cannot be unfair to my body for it is the most decent line among us
I think one should love itself first

Bring me all the antidepressants of the world
All the mass graves, I want to get healed
We are like massacres of mummies
There is no one to pronounce us dead

You were about right, it was a long way, you were back as dead
We are closed for a while for a change
Let’s pull the emergency brake

I’m the hatred of a camel
There is something going on here, we are out of atlas
So, what now?
I enjoy plating with the scab, digging up my flesh
Mingling with all the cracks on the streets
Do you like smashing gall, temper, spleen and head?
Untimely resurrection
I know no steppe
I don’t have intercourse with jinnees
I do myself in every time

There is the chaos, resentments
Stop being careless
Am I in a dream or hallucination
Or is it a manic intervention
Suicide bomber ceremonies, I despise
I’m starting the demolition, let the confetti blow
I’m making everything I love look like a murder

COPYRIGHT ©

[BADpoetry]
by Mert Kamiller TM-2008
Tüm hakları saklıdır

Şairlerin kendi seslerinden okudukları şiirleri;
yazılı neşriyat olarak,sanatçılar ve yayıncı kuruluşları arasındaki anlaşmalara tabi olup,
ses kaydından kaynaklanan hakları [BADpoetry] ismiyle saklıdır.

[BADpoetry] Bu Bir Yas İlanıdır şiir:Gökben Derviş / müzik:Mert Kamiller

TRT radyo1'de 12 Eylül 2016 tarihli 'Gecenin İçinden' programında,
[BADpoetry]'den Neslihan Yalman ve Mert Kamiller.

[BADpoetry]

Popular tracks