Sesinde ne var biliyor musun

Bir bahçenin ortası var

Mavi ipek kış çiçeği

Sigara içmek için 

Üst kata çıkıyorsun

Sesinde ne var biliyor musun

Uykusuz Türkçe var

İşinden memnun değilsin

Bu kenti sevmiyorsun

Bir adam gazetesini katlar

Sesinde ne var biliyor musun 

Eski öpüşler var

Banyonun buzlu camı

Birkaç gün görünmedin

Okul şarkıları var

Sesinde ne var biliyor musun

Ev dağınıklığı var

İki de bir elini başına götürüp

Rüzgarda dağılan yalnızlığını

Düzeltiyorsun

Sesinde ne var biliyor musun 

Söylemediğin sözcükler var

Küçücük şeyler belki

Ama günün bu saatinde

Anıt gibi dururlar

Sesinde ne var biliyor musun

Söylenmemiş sözcükler var

8.10 Vapuru

HEARTLESS

Kaçmak İstiyorum

Yardım Et Bana

Hapsoluyorum

Never really thought i would be the one to part my ways
Never really thought you would be the one to take her place

And now im out of place
Still hidden from your gaze
Im runnin in my maze
I need to hide my face

Its goin anywhere
Im growin everywhere
Im copin anyway
No need to pity me

Inside the epitome
It lies the silly me
Surrounded by empty seats
I think i found my seat
But im not fittin in
This life is petty, yeah
I am still feelin it
I felt it eversince

Is there something wrong with sin?
Is there a price for it? (Is there a price for it?)

Is there something wrong with sin?
Is there a price for it? (Then what’s the price for it?)

Let it be, ill find myself anyway
Let it be, ill find myself x2

Never really thought i would be the one to take the blame
Never really thought i would be the one to go away

Its all over the place
Cannot forget her face
Drive me away from this place
Drive me far away

Take me anywhere
I can grow everywhere
And im copin anyway
I dont really think of you

Is there something wrong with sin?
Is there a price for it? (Is there a price for it?)

Is there something wrong with sin?
Is there a price for it? (Just name the price for it)

Let it be, ill find myself anyway
Let it be, ill find myself x2

Anyway

Gözlerinde

Bırakıyorum kendimi
Yükseklerden
Ve aniden
Bir kol kavrıyor vücudumu
Düşüyoruz
Yükseklerden
Tam kavuştuk derken
Kayboluyor yine, sinsice

Bırakıyorum kendimi
Yükseklerden
Ve aniden
Bir kol kavrıyor vücudumu
Düşüyoruz
Yükseklerden
Tam kavuştuk derken
Kayboluyor yine, sinsice

Bırakıyorum kendimi
Yükseklerden
Ve aniden
Bir kol kavrıyor vücudumu
Düşüyoruz
Yükseklerden
Tam kavuştuk derken
Kayboluyor yine, sinsice

Bırakıyorum kendimi
Yükseklerden
Ve aniden
Bir kol kavrıyor vücudumu
Düşüyoruz
Yükseklerden
Tam kavuştuk derken
Kayboluyor yine, sinsice

Savruluyor ruhum
Dağılıyor rüzgarla
Tek bildiğim, hissettiğim
Geri geleceğim

Yükseklerden

Anılar onu geri getirmez (getirmez)
Tutan seni ayakta
Şiirdir tek başına (tek başına)
Yazgı izimizi sürer
Hançeri elinde (elinde) bir deli gibi (bir deli gibi)
Sen uyurdun ve o göksel mavilikleriyle
okşayabilmek için kirpiklerini,
masadan üzerine eğilirdi leylaklar (leylaklar)
o mavilikle okşanan kirpiklerin
dingin olurlardı (olurlardı)
ve ellerin hep sıcaktılar
çok sıcak (sıcak)
ben ölümü daha fazla bilirim ölülerden,
çünkü ben, ben canlılar içinden en canlısıyım.
ve – tanrım benim – kelebeğin biri,
bir kız çocuğu gibi alay ediyor benimle,
altın yaldızlı bir ipek parçası gibi (gibi)
Tanrı gerçek', ve sen benimdin!
bir satır yaz bana, tek bir satır
İyi, kötü bitti…

Anılar

Aşkın ateistiydim, senden önce
Yakınlaştıkça ışığına, büyüdüm iyice
Şevki kalmayan biriydim, düşüyordum kendimce
Ezdim içimdeki cesetleri, gömdüm derince

Kırılmış bir kavanozu yapıştırmaktı seninkisi
Ilık bir meltemin içinden geçen o huzur hissi
Rivayete göre siyahlar içindeymişsin, biraz şeytanımsı biraz da meleğimsi

Al senin olsun bütün bilinçaltım!
Yetti artık kafamın içinde hapis kaldığım
Şimdiki zaman ile gelecektedir varlığım
Emzir kalbimdeki ormanları, canına yandığım

Keşke sürmeseymişim güneş kremini cehennemde
Islanmadan kurumaktı zaten en büyük kederim de
Rüzgargülleriyle intihar dövmesi işli derimde

Derimde, derimde, derimdee...

Akşam olunca gelen melankoliyi kovdum
Yalanlar arasında inandığım tek doğrum
Şelaleler gibi sarıp sarmala ben çok soğuğum
Ellerinle ısıt zihnimi, ruhum zaten yorgun 

Kaderin paradoksudur senin gibi tesadüfler
Israrla istedim denizleri ikiye bölsünler 
Rahatça uzanayım travmalarında, iyileştirsin seni imgeler

Derimde

Tamino - Habibi (Batuhan Kaplan Cover)

Güzel olan
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
Erimek yarını olmayan zamanlarda
Durdurmak bir yerde bütün saatleri
Bütün kuralları kırıp parçalamak
Sonra varmak o yerlere
Mevsimlere dur demek
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere
Delicesine içmek
Ve unutabilmek her şeyi ansızın
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
Güzel olan
Sevmek seni Tanrılar gibi
Seninle Tanrılaşmak…

Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin
Ne bu şehir kalacak
Ne bu duygusuz sürü
Bu korkunç kalabalık
Her vapur seni getirecek bana
Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim
Kapılar sana açılacak
Senin için söylenecek şarkılar
Şiirler senin için yazılacak
Her evde bir resmin
Her meydanda bir heykelin olacak
Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
Kopup ötelerden, ötelerden
Yalnız bana geleceksin
Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin.

Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğum dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Çoğu gün unuttum açlığımı
Sende doydum…

İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun
Anladım yaşadığımı her nefes alışta
Seninle geçtim bütün zamanlardan
Seninle var oldum
Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.

Boynunda bir yer vardır, ben bilirim
Ne zaman oradan öpsem,
Değişir gözlerinin rengi
Yanar dudakların, terler avuçların
Dökülür kapkara aydınlık gibi
Omuzlarına saçların
Gitgide artar kalbinin vuruşları
Bir musiki halinde dünyamı doldurur
Ansızın bütün sesler kesilir
Zaman durur

Seninle Tanrılaşmak

Eve yalnız dönüyorum ben de. Sakın “kal” deme bana, gidiyorum. Alışamadım bu kente

Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim. Bakıver de uzamasın gurbetim, esaretim

Hiç bir vücut ısısı değiştirmiyorsa mevsim normallerini, sevmek de yok artık hiç kimseyi

Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar

Gitmek çözecekse ve biri gidecekse, buralar gitsin, sen gitme

Sensizliğin acısını sen nereden bileceksin... Sen hiç sensiz kalmadın ki

Bir gün gelir herkes kendi yoluna gider, her şey nasıl başladıysa öyle biter

Benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım

Oysa ben bu gece, yüreğim elimde, sana bir sırrımı söyleyecektim. Şu mermi içimi delmeseydi eğer seni alıp götürecektim

“Herkes” dedi, merak içinde, ölümden sonra hayat var mı diye. Boşuna düşünürler, sanki hayat varmış gibi ölümden önce

Madem soysuz gönlün bende yoktu, niye doğru yoldan şaşırttın beni?

Bir gün artı bir gün daha, bir günahtı her gün daha, bir gün aktı gözyaşlarım, durmadı, durmadı

Dün gece sen uyurken yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana, işte bu yüzden sırf bu yüzden yeni bir isim verdim sana, Destina

Aşk için yeryüzünde,uzaktan ötesi yok. En uzun gecelerde, şafaktan ötesi yok. Aşkı sende bulana, topraktan ötesi yok

Yıldızlar yerinde güzel, bırak dursun yar, saçlarımı ellerinle okşa yeter yar

Bak burada beyaz ellerin, biraz eksik sarıyorsa belimi, görmemiş der geçerim. Şeffaf çizdim ben zaten kendimi

İyi bişey yok mu bugün haberlerde, işte bak hep aynı yüzler ekranda, kısır döngüye girdim prime time da… Bıktım be!

Şarkılarım senindir her zaman, ben sen oldum iste o zaman...

Destina

Filmmaker, musician & cosplayer from Istanbul, Turkey.

Batuhan Kaplan

Popular tracks