Balkabaklı dondurmam benim.
Dün bugünden değildi serin.
Üstüne kalın bir şeyler giyin.
Orada değil biraz daha derin.

(Kalbim)

Çok düşündüm geldiğin yeri,
Sayfaları çevirdikçe geri.
Buldum kendime göre bir peri.
Seni gördüğüm andan beri deli...

Kalbim.
(Benim değil bu artık bizimdir.)
Kalbim.
(Seninleyim bu artık izimdir.)
Kalbim.
(Yorulmadan tut, bırakma senindir.)
Kalbim.

Dert dediğine bakmayın sakın.
Dertten çok dermana yakın.
Dedi bana beni gözünden sakın.
Şu kendini beğenmişe bakın.

Kalbiymiş...

Balkabaklı Dondurma

Çok başında henüz işin.
21 yaşında. Zorda kalmamış.
Onun için beklemez aşında zorluk olsun.
Vakti geldiğinde servisiyle önüne konsun.
Şöyle dursun.

İsteğiydi bir ressam olmak.
Aklındaydı hisleriyle tuvale dolmak.
Olmadı. Ama o kalktı, yılmadı ve çok çalıştı.
Ama zordu her şey. Zamanında rahata çok alıştı.

Aslında bir fikri var ama olmuyor ne yapsa.
Dönmüyor şansı.
Yeteneği var fakat ortamları sakat.
Popüler değil tarzı.

Beğenilmedi. Haz edilmedi. Önemsenmedi. Benimsenmedi yine.

Gitmeliydi bu diyardan. Bir şekilde dönmeliydi bu zarardan.
Dönemedi. Ne yapmalıydı bilemedi. Öfkeliydi.
Hırs gelince gözü karardı, hırsı boşunaydı.

Hayaliydi bir yıldız olmak. Olamazdı kaderinde burada solmak.
Solmadı. Yıldız da olmadı, olamadı.
Genç yaşında işsiz güçsüz biri oldu çıktı.

Aslında bir fikri var ama olmuyor ne yapsa.
Dönmüyor şansı.
Yeteneği var fakat ortamları sakat.
Popüler değil tarzı.

Giydi entarisini geldi salına salına.
Nispet yaptı adeta en hoş peri masalına.
Benim keyfim yerindedir, sen dikkat et kendine.
Hatta benden selam söyle dertline tasalına.

Yollarımız aynı, yönlerimiz aynı,
Sonlarımız aynı, nasıl kalalım ayrı?
Aklımız aynı, fikrimiz aynı,
Zikrimiz aynı, zor kalırız ayrı.

Merak etme inanırım, çizilmiştir kaderim.
Ama sanma ki sen ne dersen ben hep "he" derim.
Ne yaparsam yapayım, anladığın kadarım.
Gurur yapıp gitsem de, izini taşır derim.
İzini taşır tenim.

Nasıl Kalalım Ayrı

Aklıma bir soru geldi, düşündüm.
Hani ben senin en güzel düşündüm?
Aklımda bir soru vardı, utandım.
Hani ben senin kalbini tutandım?

Ben hep soru sorup, cevap bulup yaşardım.
Bütün sorunları ben hep böyle aşardım.
Yine de her bulduğum cevaba bir ayrı şaşardım.
Sonra mutlu olur, neşelenir, coşardım.

Değiştim ben. Ben artık o eski ben değilim.

Aklımda bir soru vardı, unuttum.
Hani ben senin için bir umuttum?
Aklımda bir soru var diye yakındım.
Hani ben sana her şeyden yakındım?

Değiştin sen. Sen artık o eski sen değilsin.

Değiştik biz. Biz artık o eski biz değiliz.

Değiştim


Ellerin tuttuğu elini tuttum.
Gözlerin gördüğü yüzünü gördüm, süzdüm. 
Sanırım çözdüm.
Çektim çekiştirdim, götürdüm uzaklara.
Gömdüm gururumu en derin çukurlara.

Toprak attım üstüne, baktım büstüne
Her gece aynı saatte, uyumadan önce.

Bir gece de benle kalsan, biraz da indirim yapsan.
Sarılsan, kollarını sarsan belime.
Belki sen de seversin, ikramım olsun dersin.
Belki beni hayal edersin seninle, uyumadan önce.

Yapma dediler yine de yaptım.
Sevme dediler yine de sevdim, sevgilim. 
Pişman değilim.
Koştum koşuşturdum, düşmedim tuzaklara.
Göz yumdum gördüğüm bütün kusurlara.

Çok alıştım ismine, baktım resmine
Her gece aynı saatte, uyumadan önce.

Uyumadan Önce

Haydi gel ev boşmuş gibi yapalım.
Kahve, muhabbet.. İki şekerli?
Karnın acıkırsa mutfağa bakalım,
Dolapta yumurta ve süt var, yeterli.

Utanmadan, sıkılmadan takılırken geçti zaman.
Biz kendini bir şey sanan koyunlarız, yıllar çoban.

Mutlu olmak isteriz deriz biz, bakma, yok ki derdimiz.

Haydi su koy da bir çay içelim.
Dolapta da pasta vardı bir dilim.
Muhabbet tamam da, sadede gelelim.
Boşuna mı sandın her şey güzelim?

Ya havadan, ya da sudan konuşurken geçti zaman.
Hayalleri gerçek olan insanlarız sandık bir an.

Mutlu olmak istedik dedik ama hiç kıymet bilmedik.

Haydi gel ev boşmuş gibi yapalım mı?

Boşa çıkan bunca çabam ne yazık ki benim hatam.
Bir şekilde geçti zaman. Ne yapsam da durduramam.

Mutlu olmak isterim dedim ama hep boştu sözlerim.

Ev Boş

Gittim boş bir banka oturdum.
Alay edip geçtiler önümden.
Kimseler görmedi bile.
Onlar için kimim ki ben?

Zaman geçer, gider dostlar.
Zaman aşıkları makaslar.
Sonsuz değil hayatımız.
Sonsuz olan bu yollar ve yıllar.

Yola çıktığımdan beri peygamber vitesi.
Alıyor nefesi, sönmüyor hevesi.

Gittim boş bir kalbe taşındım.
Kapıyı çalmadım, açıktı zaten.
Kimseler bilememişti.
Onlar için kimdim ki ben?

Zaman geçti, şimdileşti.
Geçmişi bırakıp iyileşti.
Sonsuz değildi yalnızlık.
Son getirmeyen bizdik, hepimizdik.

Yola çıktığımdan beri peygamber vitesi.
Alıyor nefesi, sönmüyor hevesi.

Peygamber Vitesi

Böyle inanılmaz bir fil yapsam.
Ama böyle sıfır hata. Kusursuz.
Hatta ağzımla bir kuş tutsam.
Siz kızlar yine bir kusur bulursunuz.

Ne istiyor bu kız? Zaman dursun.
Cevabını filozoflar bulsun.
Deli aşıklar gibi, bir umut taşırlar.
Çorba kaşıklar gibi, beynimi kaşırlar.

Uçur beni diyor gücün yetiyorsa
Wingardium Leviosa!
Aç kalbimin kildini burada.
Yoksa anahtarın, Alaha Mora!

Ne istiyor bu kız? Zaman dursun.
Cevabını filozoflar bulsun.
Deli aşıklar gibi, bir umut taşırlar.
Çorba kaşıklar gibi, beynimi kaşırlar.

Şöyle inanılmaz bir vücut yapsam.
Ama abdominal falan sorunsuz.
Hatta 50 santim biceps yapsam,
Siz kızlar ne yapar eder kudurursunuz.

Ne istiyor bu kız? Zaman dursun.
Cevabını filozoflar bulsun.
Deli aşıklar gibi, bir umut taşırlar.
Çorba kaşıklar gibi, beynimi kaşırlar.

Ne istiyor bu kız? Zaman dursun.
Cevabını filozoflar bulsun.
Sarayda sultanlar gibi türlü oyunlar.
Erkekler zavallı kıldan ince boyunlar.

Filozof

Ananas gibi, ahududu gibi. Ama daha çok avokado gibi tabi.
Bunu ben bilirim, bir de benim gibileri. İnan ki, inan ki...

Denedin bizi ruhumun ikizi. Sandım aynı parmaklarımızın izi.
Seni gördüğümde vurdu bir kalp krizi, inan ki, inan ki...

Yaramaz kedi, yok ki tabi dili. Nasıl söyler ki sana olanı biteni?
Yokluğunda kaldım ben bir kemik, bir deri. İnan ki, inan ki...

Zor, çok zor.

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.

Dediler "Seni sordu yine biri, kalbi masmavi denizler gibi"
Bunu duyduğumda ben öldüm bir nevi, inan ki, inan ki...

Sıcacık teni, kıvrımlı beli. Nasıl unuturum ki boynundaki o beni?
Bunlar yine başımı döndürmemeli. Ah zor ki, inan ki...

Dönemem geri. Olmalıyım deli, girmişse kalbine bambaşka biri.
Hatırımda gittiğin gün dün gibi. İnan ki, inan ki...

Zor, çok zor...

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun.
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun.

Yapma N'olursun

Sanki üstümden bir gemi geçti.
Sen gidince çok şey değişti.
Çok kötüydüm ama çok geliştim ben.

Doktor bana üç ay ömür biçti.
Tüm piçler benimle dalga geçti.
Boş duramazdım, atladım kaçtım ben.

Bir şey diyeceğim ama aramızda kalsın.
Zaten istesen de anlatamazsın.
Kimseye söyleme sakın, bak deliyim ben!

Deliyim ben! Deliyim ben! Deliyim ben! Deliyim ben!

Vurdum kafatasına öldü, kaldı.
Meğer az canı varmış, zavallı.
Banane be, kaçsaymış. Masumum ben.

Küçükken kocaman kedim vardı.
Adı Cahit'ti, komşumda kaldı.
Unutmuşum, bile bile bırakmadım ben.

Liseye üç kere gittim de kaldım.
İki kere ikiyi hep dört sanardım.
Kızardım, öfkelendim, delirdim ben!

Deliyim ben! Deliyim ben! Deliyim ben! Deliyim ben!

Deliyim Ben

Seni görenler varmış orada.
El ele tutuştun mu onunla?
Cevabını ver, sallanma.
Doğru mu yoksa palavra?

Kelimeler anlatmıyorsa
Gözlerinin içi söyler bana.
Kimleydin o gün aslında
Telefonu açmadığında?

Aldattın mı beni? Bunu yaptın mı bana?
Bir şey söyle. Durma öyle.
Sakladın mı benden? İhanetin neden?
Bir şey söyle. Bakma öyle.

Bu kadar olmaz gözün doysun.
Sebebi ne olursa olsun.
Yapılmayacak şeyler var,
Tehlikeli bir o kadar.

Bildiğim yalnız duyduğum kadar.
Bir desen acaba neler var?
Aklımda bin türlü soru,
Bulamadım bir sonunu.

Aldattın mı beni? Bunu yaptın mı bana?
Bir şey söyle. Durma öyle.
Sakladın mı benden? İhanetin neden?
Bir şey söyle. Bakma öyle.

Aldattın Mı

Aklından bir sayı tut. 10 gibi ol. 7 gibi ol.
Senden olan herşeyi unut. Var gibi ol. Yok gibi ol.

Seni beni boşver şimdi. Biz gibi ol. Bir gibi ol.
Meşhur hani, sözler neydi? Gece gibi ol. Ölü gibi ol.

Sar beni. Yar beni. Kar beni. Kokla.
Yar beni. Çal beni. Sal beni. Yokla.
Kar beni. Sal beni. Bul beni. Sakla.
Kokla. Yokla. Sakla. Hakla.

Uç bu tarafa. Don şu arada. Kuş gibi ol. Kış gibi ol.
Karış şimdi. Üçü bir arada. Hot Coffee ol, Ice Coffee ol.

Dinle beni. Ört üzerimi. Dost gibi ol. Post gibi ol.
Konuş hadi. Ve kes şimdi. Ses gibi ol. Sus gibi ol.

Sar beni. Yar beni. Kar beni. Kokla.
Yar beni. Çal beni. Sal beni. Yokla.
Kar beni. Sal beni. Bul beni. Sakla.
Kokla. Yokla. Sakla. Hakla.

Her Şeyim Ol

İğrençleşmişsin görüşmeyeli
Çok değişmişsin sevişmeyeli
Yok değilmişsin kafamdaki gibi
Yol gözüktü bana cehennemin dibi


Ama ben sana geri dönerim
Napar eder yine severim
Kafalarımız karışık
Yine de kafamıza göreyim
Takıldığın o adamlar
Her gece başkasına takarlar
Bence sen hiç buna alışık
Değilsin yakarlar

Bilmişleşmişsin dövüşmeyeli
Sakinleşmişsin sövüşmeyeli
Bence birileri sana bi' şeyler demeli
Yoksa kontörün eğer, yolla ödemeli

Ben sana geri dönerim
Napar eder yine severim
Kafalarımız karışık
Yine de kafamıza göreyim
Takıldığın o adamlar
Her gece başkasına takarlar
Bence sen hiç buna alışık
Değilsin.

Yakarlar

Otur şurada iki dakika.
Bir şey anlatacağım sana şu anda.
Değil ata sözü ya da deyim.
Diyeceklerim daha derin.

Turşu mu kurdun, bir dakika.
Beni çağırmadın, hangi hakla?
Bense evde boş dolapla...

Sen benim en sevdiğim
Portakallı Pekin Ördeğim.
Haberi aldım, bu gece sendeyim.

Bırak ağlamaya mı değer?
Önemli değil ne gök ne de yer.
Makyajını temizle ve benle gel.

Benle gel... Benle gel...

Senin için ayarlı dakika
100 derecelik fırınımda.
Benim için geldiğin o patika
Marinendi aslında.

Bir şeyler bildiğini sanma.
Haberin yok aslında.
Kendini bana bıraktığın anda...

Sen benim en sevdiğim
Portakallı Pekin Ördeğim.
Haberi aldım, bu gece sendeyim.

Bırak ağlamaya mı değer?
Önemli değil ne gök ne de yer.
Makyajını temizle ve benle gel.

Benle gel... Benle gel...

Portakallı Pekin Ördeğim

Polonya'nın Başı Belada

Tamamen iPhone 7 ile, hiçbir sinema ışığı kullanılmadan çekilmiştir.

 Daha nice içerikler için kanalımıza abone olabilir; bizi Facebook, Twitter ve Instagram'dan takip edebilirsiniz!

www.facebook.com/DoluKadehiTersTut
www.twitter.com/DoluKadehiTT
www.instagram.com/DoluKadehiTersTut

Vokal: Uğurhan Özay
Gitar & Samples: M. Oğulcan Ava
Bass Gitar: Matěj Černý

'#22'

Yönetmen
M. O. AVA

Hikaye
M. O. AVA

Ekip
M. O AVA, UĞURHAN ÖZAY, OGÜN AKGÜL, ECEM KAYA

#22

Çok yalnız kaldı birden,
Üşüdü, yok üstünü örten.
Yağmur çamur ıslanırken,
Doluyordu gözleri bazen.

Zamanı çok geçmiş sanki.
Halbuki henüz #22.
Sağa sola koştururken,
Dalıyordu gözleri bazen.

Dokunmayın ona, kırılgan bu ara.
Küserse eğer, gider uzaklara.

Geçmişe ait anılarla
İşi yoktu daha fazla.
Yine de yarını tasarlarken,
Arıyordu gözleri bazen.

Yerli yersiz sorar oldu,
Yazıyor ya da çiziyordu.
Ama her yer kararırken,
Görür oldu gözleri bazen.
Görüyordu gözleri bazen.

Dokunmayın ona, kırılgan bu ara.
Küserse eğer, gider uzaklara.

Dolu Kadehi Ters Tut

Popular tracks