Auburn x Deep

Yeni Türkü & Zakkum - Destinâ.

Rahmetli Neyzen Halil Can`ın 03 Ekim 1971`de Aziz Mahmud Hüdâyi camiinde öğle namazı sonrasında okunmuş Mîrâciyenin hemen başındaki konuşması

Mîrâciye 1, Halil Can konuşuyor

Çocukluğumuzda öğrendiğimiz şarkılar gölgeden bile daha sıkı takip eder yaşamımızı. Fakat hepimiz genellikle zorla ezberletilmiş, çocuk dünyası ile alakası bulunmayan şiirleri ve şarkıları hatırlarız. Bunu eleştirmek ve daha da önemlisi değiştirmenin zamanı bizlerin çocukluğu açısından çoktan geçmiştir belki ama yeni neslin yeni dilini ve toplumsal ihtiyaçlarının kesişme noktasında bestelenen çocuk şarkılarına olan ihtiyaç hâlâ derinlerde durmaktır. 

Çocukların sokaklarda özgürce koşabilmesinin ve oyunlar oynayabilmesinin baş düşmanı olan sömürü ve savaş sistemi kendi karanlık kültürünü çocuk şarkılarına da sürekli olarak aşılar. Özgürlük ve eşitliğin acil bir ihtiyaç olduğunun, istatistiklerden dahi rahatlıkla görüldüğü bu zamanda bizim çocuklarımızın kendi dünyaları içerisinde özgürlük ve eşitliğe söyleyebileceği şarkılar olmalı. 

'Bilmiş Çocuğun Şarkıları', Halkevleri'nin yoksul mahallelerde yürüttüğü Yaz Okulu çalışmalarında kullanılmak üzere 20 şarkılık bir repertuvar olarak hazırlandı. Şarkılar 1 yıllık bir süre içerisinde okullarda, mahallelerde, cemevlerinde ve derneklerde çocuklarla yapılan çalışmalarda öğretildi. 

Çocuklardan alınan dönüşler sonucu seçildi ve yeniden düzenlendi. Hareketlerin eşlik ettiği bu şarkılar 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde binlerin karşısına çıktı. 1980'de kurulan ve darbeyle birlikte dağılan Fatsa Çocuk Korosu'nun kültürel ve toplumsal mirasına pek çok çocuk korosu sahip çıktı. Fakat şimdiye dek, bilebildiğimiz kadarıyla, bütünlüklü bir 'çocukların güncel dilinde, toplumsal içerikli' albüm ortaya çıkarılmadı. Dolayısıyla büyük bir toplumsal ihtiyaca denk geldiğini söylemek yanlış olmaz. 

İşte Buca Halkevi Çocuk Korosu'nun seslendirdiği bu albümde, 'Bomba Yapan Bay Bilgin' ile bomba dolu dünyayı yaratanlardan hesap soruluyor; 'Kalem Kâğıt' ile ırk, din, dil ayırt etmeksizin tüm çocukların aynı dilde gülebileceği bir dünya özlemine sarılınıyor; 'Her Yer Par Olsa'da özgürce oynama talebi önde; Çocukların en çok sevdiği şarkı 'Şubadap'ta sorgulamaya, 'Düş'te alışılmadık düşler kurmaya çocukça selam çakılıyor; 'Uzaylı Arkadaşım'da yabancılığa bir panzehir hazırlanıyor. 

Bu çalışmaya başta Halkevleri olmak üzere, müzik grupları Praksis ve melodiKA, koro çalışmalarına destek olan Beril Yörükhan, şarkı sözlerini kaleme alan ya da şiirlerini şarkılaştırmamıza izin veren Nursel Çetin, Eşref Karadağ, Gülsüm Cengiz, Selda Uzunkaya, İzmir Çocuk Atölyesi ve Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu'nun ayrı ayrı çok değerli katkıları oldu. 

Bu albüm 23 Nisan'ı savaş, sömürü ve istismar nedeniyle kutlayamayan çocuklara ithafen, tüm dünya çocuklarına armağanımızdır. Albüm İzmir Müzisyenler Derneği etiketiyle yayınlanmıştır.

Her Yer Park Olsa

©️Written and produce by
By: Toniey Girl 2025 ©️
All ownership royalty rights are reserved solely by  Annette Marie Fields Chitiva ( a.k.a. Toniey Girl) 2025©️ The owner and founder of TonezTunez Productions  ©️ Any reproductions or distributions without proper consent from Annette Fields is prohibited by law

Don’t waste your breath dance remix.mp3

Cold Turkey

B.T.

Nilufer orer - mevsim bahar

Çeyrek Asrı Buçuk Geçe - 7 - Kızıl Çalkarası

hasır altı kısırdöngü, sır döküldü
niyeyse bekledikçe gelemeyen hızır göründü
bu zamansızlığın zamanı mıydı şimdi? 
sürgün ayazı sırça köşkü kucakladı da
bi fırçada süpürdü

periyodik teğet geçince giyotin alıştık
alaşım uçlu palazlarda kalaslarla tanıştık
bugüne dek düşün kimile yarıştık?
kimin yarışlarında fiyaskoları kucaklamıştık?

sevilememişlerin kızıl çalkarası bu şarkı
ruhun arka bahçesinde it dalaşan parkı
azınlıktan öte,
çoğunluktan ileri
bin hıdır'ın ellez ateşinin, kalender haramilerinin

bilmem şu feleğimin ne zıkkımı var bende
yörüngemde sıtkı sıyıramaz ya biter tam dibimde
haydaa
parlıycak ya yıldızım şu zor uzayda
kuleye çıkıp ışık dilen, oynama fidayda
huzmelerim kamaştırıp süzülcekler
o da ne
yansıdığım tatlı sulardan gülücükler 
aman
melun ızdıraplara koptu pare
meram efendi mi efendi fakat apır sapır ibare

marakeş'te kayıpken budapeşte'de queer
haifa'dan alfabet çal ilah berlin'de duvar devir
her gün ayrı çam deviren hoyratlara selam!
biperva, biperde cürüm hoyratlamaya devam yallah!

bana mı vurdu hey gidinin piyangosu
bahtı naçizanenin batak nihai fiyaskosu
niyaz kus
müddet tanı zihne, nadas ol
bahçelerde açan goncagül ol ya da sol

canını sıkmasın damarına zerk edip bu şarkı fakat
canımı daha sıkarsa parçalarım ben bu çarkı
huzur elendi, kusur elek, kusur müptelası
kusura bakma bu zıkkımın mazidir belası

sevinememişlerin marşı, maskarası bu şarkı çaldı
canını dişine takanlar da zincirini kopardı
azınlıktan öte
çoğunluktan ileri
zaferi yavan olan yenilgilerimi sen kazandın

belanın çatalkarası tuttu bel ağrım
anlatıcam yarım kaldı meramım
medar-ı iftiharımla firarım, esrarım of

kanatlan, açma mevzu temelli kapat lan!
tevazu telli duvaklı çapaktan
beng-ü bade
çare sizde pare!

kurtaramam dejenere cihanı, sindiremem
günbatımı sızlayan acıları dindiremem

kimse alınmasın, herkesin bi payı var
en çoğu senin

Kızıl Çalkarası

Tut yüreğimden Ustam…

Ustam!
Aklım firarda.
Gözbebeklerimde müebbet hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sükut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin.

Ustam!
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden.

Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır.

Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne…

Serkan Uçar 

Nukhet Duru - Seninle

Jamil Gurbanov

Related tracks