Kendine düşen vazifeleri yapmak ahirete bağlılık ile mümkündür.

Minberden Yükselen Ses - 1 | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Çekilen zahmetlerin boşa gitmeyeceği, öbür alemde karşımıza çıkacağı anlatılıyor...
Allah Rasulü'ne (s.a.s) gönül verdiği için işkencelere maruz kalan Bilal Habeşi(r.a)'nın hayatından kesitler....

Minberden Yükselen Ses - 2 | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Fani Alemde Baki Olmak

Dünya Hayatı Bir Emanettir:

İnsan bu dünyaya isteği dışında gelir ve sırtında bir emanet bulur. Gençlik, olgunluk, sağlık; her şey geçicidir ve sonunda kaybedilecektir.

Baki Bir İz Bırakmak:

Bu dünyada silinmeyen, unutulmayan bir iz bırakmak; arşı çınlatan ve feleği şenlendiren bir ün etmek gerekir. Bu fani alemde insan ancak bu şekilde bekaya mazhar olabilir ve hafızalarda kalabilir.

Bekaya Giden Yol:

Baki olma arzusuyla yaşayan insan, baki olma yollarını araştırıp bulmalıdır. Bu fani alemde bekanın yolu; hayatı istihkar edip dünyayı hafife almaya, Allah'ın yolunda yaşamaya bağlıdır.

Hz. Cafer (RA) ve Müte Savaşı:

Efendimiz (SAV), Bizans ordusuna karşı Zeyd bin Harise (RA) komutasında 3.000 kişilik bir ordu gönderir. Orduda Halid bin Velid (RA) ve Cafer bin Ebi Talip (RA) gibi isimler de bulunur. Efendimiz (SAV), bu seferde daha önce hiç yapmadığı bir şeyi yapar ve Zeyd bin Harise'yi (RA) komutan tayin eder. Ayrıca, Zeyd bin Harise'ye (RA) bir şey olursa sancağı Cafer bin Ebi Talip'in (RA), ona da bir şey olursa Abdullah bin Revaha'nın (RA) almasını söyler.

Şehitlerin Fedakarlığı:

Cafer bin Ebi Talip (RA), evine veda ederken aslında dünyaya da veda ediyordu. Abdullah bin Revaha (RA) ise Rabbi'nin huzuruna çıkacak sermayenin azlığından dolayı müteessirdi.

Efendimiz (SAV), Medine'den savaşı takip eder ve sahabelerine anlatır. Zeyd bin Harise (RA) şehit olunca, Cafer bin Ebi Talip (RA) bayrağı alır ve atından inerek düşmana saldırır. Sağ kolu, sonra sol kolu ve en sonunda da başı kesilir.

Abdullah bin Revaha (RA), Cafer bin Ebi Talip'in (RA) sesini duyar ve hemen yardıma koşar. Onun da kolu kesilir ve bayrağı yere düşürmemek için kolunu koparır.

Halid bin Velid (RA) ve Sancak:

Abdullah bin Revaha (RA) attan düşer ve bayrak ortada kalır. Efendimiz (SAV)'in rengi kaçar, sahabeler de endişelenir.  Ancak Efendimiz (SAV), Halid bin Velid'in (RA) bayrağı aldığını söyler.

Ana Fikir:

Bu dünya hayatı geçicidir ve insan bu dünyada baki bir iz bırakmak için Allah yolunda yaşamalı ve O'nun rızasını kazanmak için çaba göstermelidir. Allah yolunda canını verenler ise gerçek hayata kavuşmuş ve ebedi saadete ermişlerdir.

Minberden Yükselen Ses - 4 | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

GÜNCEL BİR DUA |M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Bugünlerde Okuduğu ve Tavsiye Ettiği Dua

Tevhidname | Okuyan: Mehmet Ali Şengül

Cevşen 1-10 | Zeynül Âbidîn -  el-Kulûbu'd Dâria

Cevşen 81-90 | Zeynül Âbidîn -  el-Kulûbu'd Dâria

Müeyyidat-6

Müeyyidat-4

Müeyyidat-3

Müeyyidat-2

Müeyyidat-8

Müeyyidat-22

Allah Resûlü (sallallahü aleyhi vesellem) de mevsuk ve
me’sur rivayetlerde şöyle buyurmuşlardır: “Dua bir ibadettir”,
“Dua, ibadetin özü ve esasıdır”, “Dua ediniz; zira dua kaza ve
belâları defeder”, “Allah’ın takdir ettiğinden sakınma fayda
etmez; ancak duadır ki, inmiş ve inecek olan belalara karşı
fayda verir. Öyleyse ey Allah’ın kulları dua ediniz, dua.”

Sabah Duaları

Akşam Duaları

Namaz Vaazları ¦ Vaaz - 2 ¦ Fethullah Gülen Hocaefendi

Namaz Vaazları ¦ Vaaz - 5 ¦ Fethullah Gülen Hocaefendi

Konum ve Sorumluluk

Ahzab Suresi'ndeki ayetlerde, Peygamber hanımlarının (SAV) diğer kadınlardan farklı bir konumda oldukları ve bu konumun gerektirdiği hassasiyetlere dikkat etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Bu ayetlerde Peygamber hanımlarına (SAV), namahrem erkeklerle konuşurken dikkatli olmaları, ciddiyet ve ağırbaşlılıkla konuşmaları ve cilveli bir eda ile konuşmaktan kaçınmaları emrediliyor. Ayrıca zorunlu bir sebep olmadıkça evlerinde vakar içerisinde oturmaları, dışarı çıkmaları gerektiğinde ise İslam öncesi cahiliye dönemindeki gibi süslenip dikkat çekmekten kaçınmaları gerektiği belirtiliyor.

Peygamber hanımlarının (SAV) bu konuma "cebri lütfi" olarak ulaştıkları, yani kendi iradeleriyle değil, Allah'ın (CC) lütfuyla nail oldukları ifade ediliyor.  Bu konumun dünyalar verilse değer bir konum olduğu, vahiy atmosferinde bulunma ve Efendimiz'in (SAV) "mayy-i daimiyesiyle" şereflenme gibi büyük nimetleri barındırdığı belirtiliyor.

Metin, her konumun bir mazhariyet olduğunu ve bu mazhariyetin hakkının verilmesi gerektiğini, yani her konumun beraberinde getirdiği sorumluluklar olduğunu vurguluyor. Bu sorumluluklara riayet edilmemesi durumunda ise Allah'ın (CC) cezalandırabileceği ifade ediliyor. Bu noktada, "Bi hasebiel manem elmarem"  sözüyle, insanın sahip olduğu nimetlerin kadrini bilmemesi durumunda Allah'ın (CC) onu perişan edebileceği anlatılıyor.

Peygamber hanımlarına (SAV) yönelik bu ikazların, aynı zamanda tüm Müslüman kadınlar için de bir ders niteliği taşıdığı belirtiliyor. Tesettürün sadece dış görünüşle sınırlı olmadığı, aynı zamanda iç dünyayı da kapsayan bir kavram olduğu, kadınların hal ve hareketleriyle dikkat çekici tavırlardan kaçınmaları gerektiği vurgulanıyor. 

"Cebri lütfi" kavramı açıklanırken, insanların bazı durumlarda kendi iradeleriyle değil, Allah'ın (CC) lütfuyla belli bir konuma gelebildikleri ifade ediliyor. Ancak bu durum, insanın bu nimetlere karşı sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. İnsan, kendisine verilen bu lütuflara şükretmeli ve bu nimete layık olmaya çalışmalıdır.

Ana Fikir

Her konum ve mazhariyetin bir hakkı ve sorumluluğu vardır. Kişi, Allah'ın (CC) kendisine bahşettiği nimetlerin kadrini bilmeli, bu nimetlerin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmeli ve şükretmelidir. Aksi takdirde Allah'ın (CC)  cezasıyla karşılaşabilir. 


Konumun Hakkı - M. Fethullah Gülen

Gönüllü eğitim çalışmalarının başarısını ve sürdürülebilirliğini ele alıyor. Başarının maddi faktörler (sistemli çalışma, azim) yanında manevi faktörlerin (samimiyet, Allah'a olan inanç) de önemli olduğunu vurguluyor. Başarıda niyetin saflığına dikkat çekilirken, manevi kıvamın korunmasının sürekli bir çaba gerektirdiği belirtiliyor. Sonuç olarak, gerçek ve kalıcı başarı için hem maddi hem de manevi unsurların birlikte değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Gerçek Başarı ve Kıvamın Korunması - M.Fethullah Gülen

Yazıda, Fethullah Gülen'in yazıya geçirilmiş konuşmalarını derleyen bir dizideki 21. kitaptan alıntılar sunmaktadır. Konuşmalar, maneviyat, toplumsal davranış ve liderlik gibi çeşitli İslami temaları ele almaktadır. Gülen, geleneksel İslami öğretileri çağdaş konular ve eleştirel düşünceyle bütünleştirerek dengeli bir yaklaşıma vurgu yapmaktadır. Tarihsel yorumlara körü körüne bağlı kalmayı reddederek, çeşitli bakış açılarıyla etkileşime girerken Kuran ilkelerine bağlı kalmanın önemini vurgulamaktadır. Metin, Gülen'in ölümü ve kalıcı mirası üzerine düşüncelerle sona ermektedir.

Takdim Yerine - M. Fethullah Gülen

Bu yazıda, İslam'da zikrin (Tanrı'yı ​​anma) doğasını ele alarak çok yönlü yönlerini vurgular. Zikrin, duadan doğal dünyayı Tanrı'nın yaratılışının bir tezahürü olarak gözlemlemeye kadar çeşitli ibadet eylemlerini nasıl kapsadığını araştırır. Metin, Kuran'ı zikrin nihai biçimi olarak vurgular ve ayetlerinin tefekküre nasıl ilham verdiğini ve inananı Tanrı'ya nasıl bağladığını ayrıntılı olarak açıklar. Dahası, zikir yoluyla derin manevi huzura (itminan) ulaşan İslami şahsiyetlerin kişisel deneyimlerini inceler ve bu içsel huzur durumuna ulaşma yolunu gösterir. Açıklandığı gibi nihai hedef, hem dünyevi hem de manevi doyuma yol açan sürekli bir anma durumuna ulaşmaktır.

Zikir - İtminan Münasebeti - M. Fethullah Gülen

Bu yazida Hocaefendi, Haccın manevi faydalarını en üst düzeye çıkarmak ele alınmaktadır. Konuşmacı, Arafat, Mina ve Müzdelife'deki özel dua ve eylemleri vurgulayarak, hac boyunca samimi niyetin ve Allah'a tam bağlılığın önemini vurguluyor. Ana tema, mevcut zorlukları göz önünde bulundurarak tüm Müslüman Ümmetinin iyiliği için dua etmektir. Konuşmacı, kişisel ihtiyaçlardan ziyade kolektif refaha odaklanmayı teşvik etmektedir. Son olarak, metin bu kutsal mekânların ilahi lütuf aramak ve toplumun ruhani canlanmasını savunmak için önemli yerler olduğunu vurgulamaktadır.

Hac ve Dua - M. Fethullah Gülen

Bu yazı, Sahabe'den örnekler kullanarak dini hizmetteki çeşitli bağlılık ve fedakarlık seviyelerini ele alıyor. Bazılarının her şeyi verirken, diğerlerinin daha az katkıda bulunduğunu ve tüm katkıların değerli olduğunu vurguluyor. Ders, aşırı fedakarlık talep etmeye karşı uyarıyor, bunun yerine teşvik ve sürdürülebilir bağışı savunuyor. Bireylerin yeteneklerini anlamanın ve tükenmişlik ve kızgınlıktan kaçınmak için bir denge sağlamanın önemini vurguluyor. Son olarak, hayır işlerine olan bağlılığı ve coşkuyu sürdürmek için yaklaşımları çeşitlendirmeyi öneriyor.

Fedakarlık Ölçüsü ve İnfakta Denge - M. Fethullah Gülen

Bu metinde, yarattığı doğal kaygılara rağmen insanların inançsızlıkta ısrar etmelerinin nedenlerini tartışmaktadır.  Konuşmacı, aşırı gurur ve Allah'a boyun eğmeyi reddetme, öz farkındalık eksikliği ve sınırlara aldırmama, Allah'ı gerçek anlamda anlamayı engelleyen çarpık bir bakış açısı ve ataları körü körüne taklit etme gibi birkaç temel faktör tanımlamaktadır.  Nihayetinde Hocaefendi, bu inançsızlık nedenlerinin gerçek bir temelden yoksun olduğunu ve Allah'ın egemenliğini kabul etmekten ve kişinin dini yükümlülüklerini yerine getirmekten çok daha büyük acılara yol açtığını savunmaktadır.  Hocaefendi, bu faktörlerin bir müminin bile inancını zayıflatması tehlikesinin her zaman mevcut olduğunu ve kendi üzerine düşünmenin ve şükran duymanın önemini vurgulamaktadır.

İnançsızlıktaki Israrın Sebepleri - M. Fethullah Gülen

Bu yazıda, bir sorumluluk pozisyonundan istifa etmenin karmaşıklığı ele alınmaktadır. Bir görevden ayrılmak için bir başkasının daha uygun olduğuna dair samimi bir inançtan kendine hizmet eden bahanelere kadar çeşitli motivasyonları araştırıyor. Metin, vicdani düşüncenin, başkalarına danışmanın ve istifa ettikten sonra bile davayla bağlantıyı sürdürmenin önemini vurguluyor. Nihayetinde, bu tür kararlarda yer alan ahlaki ikilemlerin ve öz-düşünüm ile daha büyük yarara öncelik vermenin gerekliliğinin altını çiziyor.

Vazife Şuuru - M. Fethullah Gülen

Yazı, insan eylemleri ve olaylar arasındaki ilişkiyi ele alarak tesadüflerin olmadığını ileri sürer. Eylemlerin sonuçlarının incelikli veya kapsamlı olabileceğini, ancak bireylerin genellikle cehalet veya yanlış yorumlamalar nedeniyle bağlantıyı fark edemediğini savunur. Metin, öz-yansıtma ve hesap verebilirliği vurgular ve bireyleri zorluklarla karşılaştıklarında dış etkenleri veya kaderi suçlamak yerine kendi eksikliklerini incelemeye teşvik eder. Müslümanları bu öz-farkındalığa ve etkili problem çözmeye yönlendirmede dini kurumların eksikliklerini eleştirir ve nihayetinde hayatın olaylarını anlamak için daha anlayışlı ve proaktif bir yaklaşım savunur.

Yaptıklarımız Ve Yaşadıklarımız - M. Fethullah Gülen

Metin, İslam'daki gerçek onurun (izzet) dünyevi başarılardan değil, Allah'a bağlılıktan geldiğini vurgular. İnananların Allah'a olan alçakgönüllü teslimiyetini, dünyevi yollarla onur arayanların nihai güçsüzlüğüyle karşılaştırır. Bu pasaj, dini nedenlerle baskıdan kaçmanın utanç verici olmadığını, Allah'a bir dönüş olduğunu göstermek için zulümle karşılaşan peygamberlerin örneklerini kullanır. Sonuç olarak, metin, sarsılmaz inancın, dünyevi acılara rağmen gerçek güç ve kalıcı onur sağladığını ileri sürer. Her şeyden önce Allah'ın rızasını önceliklendirenlerin nihai zaferi bulacağı sonucuna varır.

İzzetle Yaşamak - M. Fethullah Gulen

Yazı, iktidardakiler tarafından İslam'ın kötüye kullanılması ve manipüle edilmesini ele alıyor. Bu kişilerin, dışarıdan dindar görünseler de, ikiyüzlülük, yolsuzluk ve baskı yoluyla inancı zayıflattıklarını savunuyor. Metin, birçok Müslüman arasında önemli bir gerçek inanç eksikliğini vurgulayarak, Kuran ve Sünnet'in daha saf bir anlayışına geri dönme ihtiyacını vurguluyor. Bu geri dönüş, inancı güçlendirmeye ve toplumdaki bozucu etkilerle mücadele etmeye kendini adamış bireyler gerektiriyor. Sonuç olarak, pasaj, otantik İslami ilkeleri ve değerleri geri kazanmanın acil ihtiyacını vurguluyor.

İman Zaafina Bağli Problemler - M. Fethullah Gulen

Yazı, nefret ve kızgınlık gibi olumsuz duygulara karşı içsel mücadeleyi araştırıyor ve bunların bir kişiyi ruhsal olarak sakatlayabileceğini savunuyor. Zorluklarla karşı karşıya kalındığında ahlaki bütünlüğün korunmasının önemini vurguluyor ve adalet için ayakta duranlara zulmeden tarihi şahsiyetlere atıfta bulunuyor. Yazı, zorluklara göğüs geren ancak sonunda galip gelen ilk Müslümanların örneğini vererek, baskı karşısında azim ve sarsılmaz inancı savunuyor. Mevcut adaletsizliklerin acı verici olsa da sonunda baskıcıların çöküşüne yol açacağını öne sürüyor ve inananları olumlu eyleme ve umuda odaklanarak kararlı kalmaya çağırıyor. Yazı, zorluklara rağmen temel dini değerlere bağlı kalmanın önemini ve zulüm karşısında bile proaktif ve olumlu çabalara duyulan ihtiyacı vurguluyor.

Dik Duruş - M. Fethullah Gülen

Bu kayit, dini hizmetlerde başlangıçtaki coşkunun azalması ve yerini bireysel ve toplumsal sorunlara bırakması olgusunu incelemektedir. Bir müminin hizmet süresinin sınırlı olup olmadığı ve takipçilerin ne ölçüde etkilenebileceği sorusunu gündeme getirmektedir. Hz Nuh, Hz Musa ve Hz Muhammed gibi diğer peygamberlerin tarihsel örnekleri kullanılarak, az sayıda kişinin bağlılığının sürekliliği vurgulanırken, aynı zamanda çok sayıda kişinin irtidat etmesinden yakınılmaktadır. Bu geri çekilmenin nedenleri dünyevi cazibeler, güç açlığı, korku ve fiziksel şehvet olarak görülmekte ve Medine'nin arındırıcı etkisine benzer şekilde, yalnızca saf niyete ve samimi inanca sahip olanların sadık kalacağı savunulmaktadır.


Gaybubet Dönemi - Gelirken Yoldan Dönenler-1980.01.01

12 - Kuran Yetim

13 - Musibetlere Karşı Sabır

14 - Ömürlük Bir Gece

15 - Sabredenleri Müjdele

16 - Suç Onun Değil

Konuşmacı, özellikle ilahi olana ve ideal insan figürünü takip etmeye adanmış kişilerin önceliklerini tartışmaktadır. Gerçek manevi derinliğin, bu tutuma sahipmiş gibi davranan ikiyüzlülerin aksine, kişiyi dünyevi zevkleri ve hatta cennet sevinçlerini ikincil olarak görmeye yönelttiğini vurgular. Konuşma, Allah'a ibadet etmenin ve O'nu tanımanın ve ideal insan figürünü takip etmenin yaşamın amacı olarak merkeziliğini vurgulamaktadır. Bu yüce hedefleri anlamayan başkalarından gelen zorlukların ve eleştirilerin, bir bahçıvanın gül için dikenleri kabul etmesi gibi, nasıl kaçınılmaz ve hatta manevi yolun bir parçası olarak görülmesi gerektiği tartışılmaktadır. Son olarak, küresel bağlamdaki konumunu ve gücünü yeniden tesis etmek için halkına hizmet etmenin öneminden, adanmışlar için bir başka görev olarak bahsedilmektedir.

Adanmışların Öncelikleri

Bu ses dosyasındaki konuşmacı, dalkavukluk ve kişisel çıkar, gerçekliğin ve diğer insanların çarpık bir şekilde algılanmasına neden olabileceğinden, küçük suçlar için bile olsa, birinin hatalarını kabul etmek yerine onlara işaret edebilecek hikmet sahibi danışmanlar seçmenin önemini vurgulamaktadır. Hazreti Muhammed (Allah'ın selamı üzerine olsun) ve ailesinin bilge tavsiyeleri ve alçakgönüllülüğünü, özellikle de Fatıma'ya ahiret rahatlığını dünya rahatlığına tercih etmesi yönündeki tavsiyesini, fırsatçı danışmanların yozlaştırıcı etkisiyle karşılaştırarak örneklendirmektedir. Konuşma, doğru yolda kalabilmek için Nebi ve hidayete ermiş halifelerin örnek alınması gerektiğini vurgulamaktadır.


Ahireti Hatirlatan Vezir

Bu kaynak, "Hasbünallahü ve Ni'mel Vekil" (Allah bize yeter ve O ne güzel vekildir) sözünün İslam'daki anlamını, özellikle de sıkıntı ve umutsuzluk zamanlarını ele almaktadır. Günlük hayatta derin bir dindarlık göstermeyen inananların bile doğal afetler veya kişisel krizler gibi acil durumlarda nasıl Allah'a yöneldiklerini tartışır. Kaynak, Allah'a bağlı kalmanın ve emirlerine yalnızca zor zamanlarda değil, sürekli olarak uymanın önemini vurgular. Hayatın fırtınaları karşısında metanetini koruyan müminleri, rüzgârlara dayanabilmek için derin kökler salan ağaçlara benzetir.


Allah Bize Yeter

Metin, özellikle İslami bağlamda inanç ve maneviyat üzerine düşünceler sunmaktadır. Dünyaya karşı dini sorumluluk meselesi tartışılmakta ve inancın aktif bir şekilde yayılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bir başka odak noktası da, namaz sırasında yönelim ve Kabe'nin vizyonu ile bağlantılı olarak içsel manevi deneyimlerdir; bu sayede nesnel ve öznel algılar karşılaştırılır. Buna ek olarak, önemli dini şahsiyetlerin kişisel anekdotları ve anıları paylaşılarak dindarlıkları ve manevi derinlikleri gösterilmektedir. Son olarak metin, zorluklara rağmen inançta sebat etmeye ve başkalarından ilham almanın önemine de değinmektedir.

Allah Sorar Bize

Bu ses kaydı, Allah'a kulluk (ubudiyet) kavramını, temel kavramdan başlayarak (ubudiyet), ibadetin pratik uygulaması (ibadet) yoluyla daha derin, Sufi düzeyde tam bir bağlılığa (ubudet) kadar derinleştirmekle ilgilidir. İbadetinde olağanüstü bir derinlik ve özlem gösteren Hazreti Muhammed'in (sav) örnek rolünü ve bu tutumu günlük hayatta içselleştirmenin önemini vurgular. Metin, Allah ile daha derin bir ilişki kurmak için evrensel ilahi yasaları anlama ve bunları ilahi sözlerle koordine etme ihtiyacını vurgular. Son olarak, başkalarını olumlu bir şekilde etkilemek ve Allah'a yaklaşmak için imanın temsilinde doğruluğun sadece beyan etmekten daha önemli olduğunu vurgular.

Allah'a Kullukta Derinleşme Ve Temsil

Sesin rahmete dönüştüğü yer…
Dua, tefekkür, kısa sohbetler ve ilham verici ses kayıtlarıyla gönle hitap eden bir mecra.
Rahmet Bulut’un sesli içerikleriyle huzura yolculuk başlasın.

Rahmet Bulutu

Popular tracks