Tarihten 13 yıl önce bir helikopter kazası veya suikastı sonrası şehit olan BBP Genel Başkanı Muhsin
Yazıcıoğlu davası sil baştan incelenmesi kararı alınmıştı. Zira Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasına bakan
’Özel Yetkili savcıların suikastı aydınlatacak delilleri toplamak yerine FETÖ elebaşı Gülen’in talimatı ile
soruşturmaya gizem katarak sulandırmak suretiyle kararttıkları bazı tanıkları yönlendirerek tahkikatın
selameti açısından soruşturmayı sürümcemede bıraktıkları tespit edildi. Aralarında asker ve polislerin
de bulunduğu bazı tanıkların ‘’Helikoptere dış müdahalede bulunuldu, Roketli saldırıya uğradığını
gördük, ifadeleri de dosyaya girmişti. Aynı kişiler ilerleyen dönemde ifade değiştirip ’’ Biz öyle bir şey
demedik’’ şeklinde geri adım atmışlardı. İfade değiştiren 17 kişi hakkında Kahramanmaraş Ağır Ceza
Mahkemesi’nde ‘’yalan tanıklık, suç uydurma, silahlı terör örgütüne üye olmak’’ suçlarından dava
açıldı. FETÖ’cü savcılar Yazıcıoğlu Suikastını karartmak için 7 kişiyi yalancı tanık yapmışlar.
YAZICIOĞLU SUİKASTI 13 YILDAN BU YANA NEDEN ÇÖZÜLEMEDİ, YARGI SÜRECİ NASIL İŞLEDİ
Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinin Keş dağında 25 Mart 2009 da düşen helikopterde bulunan BBP
Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve
helikopter pilotu Mustafa Kaya İstektepe’nin ölümüyle ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet
Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada 20 Haziran 2016’da 132 kişi hakkında kovuşturmaya yer
olmadığına karar verildi. Yazıcıoğlu ailesi ve partinin itirazı üzerine Kahramanmaraş 2’nci Sulh Ceza
Mahkemesi, 10 Nisan 2018’de şüphelilerden 20’si hakkında verilen takipsizlik kararını kaldırırken, 112
kişi hakkındaki itirazı reddetti.
BU KARARLA BİRLİKTE HELİKOPTERİN DÜŞMESİYLE İLGİLİ SORUŞTURMA YENİDEN AÇILDI 200 KİŞİNİN
İFADESİ ALINDI!
Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadeti ile sonuçlanan ’’Helikopterin düşme sebebinin’’ tüm yönleri ile ortaya
çıkarılması için 4 savcı görevlendirildi. Dosyanın bir örneği bilirkişi kuruluşuna teslim edildi.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar şüpheli
Müşteki, tanık ve mağdurlardan oluşan yaklaşık 200 kişinin ifadesi, alındı, Yeni ifadeler ve deliller
nedeniyle 20 şüpheli ile başlayan dosyadaki şüpheli sayısı da arttı. Soruşturma kapsamında bazı
şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarılırken firari kişilerin yakalanması için kolluk kuvvetlerinin
çalışmaları devam ediyor. Soruşturma dosyası yüzlerce klasörü aşarken; Hava koşulları, helikoptere
dışarıdan müdahale, savaş uçaklarının etkisi, pilotaj hatası gibi helikopterin düşmesi ile bugüne kadar
ortaya atılan çeşitli iddiaların tüm detaylarıyla araştırılması için Kahramanmaraş Cumhuriyet
Savcılığı’nca 9 kişilik bilirkişi heyeti tayin edildi.
Yazıcıoğlu Suikastı’nın hegemonik azmettirici ve tetikçi güçleri belli. Geçen Temmuz ayında bilirkişi
heyetindeki kişiler bugüne kadar dosyada görev almamış ve alanlarında uzman kişilerden seçildi.
Helikopter pilotu ,F4 F16 pilotları, Hava trafik uzmanı ,Motor Mühendisi, 2 Elektrik – elektronik
mühendisi ile İTÜ Havacılık -Uzay bilimleri Fakültesinde görevli 3 Profesörden oluşan bilirkişi heyeti
Ankara Esenboğa’daki helikopter enkazında incelemelerde bulundu. Yakın bir zamanda dosyaya
girecek olan bilirkişi raporu; helikopterin suikast, kaza ya da ihmal sonucu düştüğüne karar verecek ve
bu nedenle soruşturmanın seyri değişecek rapor çıktıktan sonra Yazıcıoğlu suikast’ı aydınlanacak
inşallah!
YAZICIOĞLU DAVASI SUİKASTTEN AÇILSIN

BÜLENT ORAKOĞLU - 15 Yıl Önce FETÖ Tarafından Şehit Edilen Yazıcıoğlu

Bilindiği gibi BBP Lideri şehit Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009 tarihinde seçim gezisi için kiralanan
helikopterin F1 ve F16 savaş uçaklarını kullanan FETÖ’cü pilotların yarattığı türbülans ile düşürülmesi
sonrasında helikopterde bulunan 5 kişi ile birlikte hayatını kaybetmişti. Ancak Yazıcıoğlu ile aynı
helikopterde bulunan İHA muhabiri İsmail Güneş’in helikopter düştükten sonra sağ oldukları İsmail
Güneş’in 112 acil servisini telefonla araması sonrasında yapılan konuşmalardan anlaşılmıştı. İHA
muhabiri İsmail Güneş bu konuşmalarda bacağı ve kaburgalarının kırık olduğunu, helikopterde
bulunanlardan sadece BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ’ın inlediğini, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı
Murat Çetinkaya ve pilot Kaya İstektepe’den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu’nu ise göremediğini
beyan etmişti.
HELİKOPTERİ DÜŞÜREN FETÖ’CÜLER YAZICIOĞLU’NUN SAĞ OLDUĞUNU DUYDUKLARINDA SOĞUK BİR
DUŞ ETKİSİ YAŞAMIŞLARDI!
İsmail Güneş’in helikopter düştükten dört saat sonra kırık bacak ve kaburga ile 1metreyi aşkın karda
500-600 metre ileride tek başına düşen helikopterden aşağı inmesi ve ilerlemesi imkansız görünüyor.
Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde Güneş’e yapılan harici muayenede, kırık çene ile 112 servisiyle
27 dakika nasıl konuştuğu tartışma konusu olurken konuyla ilgili şüpheler üzerine özel yetkili Malatya
Cumhuriyet Başsavcılığı bilirkişi heyeti kurmuştu. Gazeteci İsmail Güneş’in düşen helikopter içinde
yaptığı konuşmalar Yazıcıoğlunu ortadan kaldırdığını düşünen FETÖ için soğuk bir duş etkisi
yaratmıştı. FETÖ tarafından Yazıcıoğlu sağ kurtuldu, hastaneye götürülüyor yalanı ile helikopter
enkazına ulaşılmasını engelleyen TSK’ya sızmış FETÖ ve Avrupa Gladyosu’na ait iki helikopter kısa süre
içinde düşen helikopterin enkazına ulaşmış, bir ekip helikopter içindeki kara kutu diyebileceğimiz
teknik parçaları sökerken diğer grup Yazıcıoğlu’nu ve gazeteci İsmail’i helikopter enkazından çıkararak
işkence ile öldürmüş, bu durumu kamera ile görüntüledikleri sonradan anlaşılmıştı. Ancak gazeteci
İsmail’in çenesi kırılmadan önce bir kez daha Yazıcıoğlu helikopterde mi sorusuna İsmail Güneş bu kez
helikopterde ancak ölü cevabı verdirildikten sonra İsmail’de Yazıcıoğlu ile aynı kaderi paylaştı sanırım.
Bu vesile ile örtülü de olsa siyah giyen adamların Türk ve AVRUPA Gladyolarına mensup FETÖ’cüler
olduğu da açık bir şekilde ortaya çıktı sanırım.
KAĞAN KOD ADLI GİZLİ TANIK X ŞAHSIN YAZICIOĞLU’NUN SON ANLARINDAKİ İŞKENCE
GÖRÜNTÜLERİNİN OLDUĞU BİR FLASH BELLEK OLDUĞU İDDİASI?
Ancak asıl bomba helikopter düştükten sonra Muhsin Yazıcıoğlu’nun sağ kurtulduğu iddiasıydı
sanırım. Gizli tanık Kağan X şahsın kendisine Muhsin Yazıcıoğlu’nun görüntülerinin olduğu bir flash
bellekten bahsettiğini iddia etmişti. Gizli tanığa göre bu bellekte Yazıcıoğlu’nun son anına kadar ki
görüntüleri vardı. İzlemek istediğini ancak X şahsın kendisine ‘’Abi için kaldırmaz, ayrıca bu
görüntüleri izlemeye sizin yetkiniz yok” dediğini belirtmiş. Ayrıca “Bu flash bellek birinin eline geçerse
Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü FETÖ’nün üzerine kalır” demişti. Bu ne anlama geliyordu Muhsin
Yazıcıoğlu işkenceyle mi şehit edilmişti? Düşen helikopterde bulunan gazeteci İsmail Güneş”in işkence
ile dövülerek öldürüldüğünü düşünürsek, Yazıcıoğlu’na kim bilir neler yapmışlardı? Flash belleğin X
şahıs tarafından Elazığ il imamına ve il imamı tarafından 2015 tarihinde FETÖ elebaşına teslim edildiği
belirtiliyor.
İHA MUHABİRİ İSMAİL GÜNEŞ’İN EŞİ YASEMİN GÜNEŞ: BİZİM DOSYADAN 15 TEMMUZ DARBESİ VE
CUMHURBAŞKANIMIZA SUİKAST ÇIKTI?

BÜLENT ORAKOĞLU - Yazıcıoğlu ve İHA muhabiri İsmail Güneş’i siyah giyen adamlar mı öldürdü?

Bu önemli açıklama veya itiraf 3 yıl önce İran İstihbarat Bakanı olan Ali Yunusi tarafından açıklandı
veya itiraf edildi. Ali Yunusi ‘İsrail, İran&#39;a o kadar derinden sızdı ki, tüm yetkililer hayatlarını
kaybedebilirler korkusuyla yaşamalı&quot; itirafı Haniye ve koruma görevlisinin, Tahran&#39;ın kuzeyindeki
Devrim Muhafızlarının misafirhanesinde İsrail Gizli Servisi MOSSAD tarafından nasıl şehit edilebildiğini
ortaya koyarken İran istihbaratı VAJA için de veya İran Güvenlik bürokrasisinde MOSSAD ile iş birliği
yapan casuslara da işaret ettiği aşikar. Bu suikast’ın en vahim yanlarından biri de şüphesiz Haniye ve
korumasının şehit edildiği Devrim Muhafızları misafirhanesinin İran’ın yeni seçilen Cumhurbaşkanı
Mesud Pezeşkiyan’ın ikametine sadece 150 metre uzakta olması!
SON 10 YILDA İRAN SİYASİ BİR LİDERE SUİKAST OLAYI YAŞAMAMIŞTI. İRAN’IN TEPKİSİ NE OLACAK?
Son 10 yılda ülkenin nükleer programıyla bağlantılı bir dizi İranlı bilim insanına düzenlenen
suikastların arkasında İsrail&#39;in olduğuna inanılıyor. Ancak İran&#39;da daha önce saygın ya da önde gelen
bir siyasi lider hedef alınmamıştı. Suikast İran için derin bir utanç kaynağı olduğu ve güvenlik
teşkilatlarının kapasitesi ve güvenirliği konusunda soru işaretleri doğurmuştu.
Şimdi asıl endişe İran&#39;ın tepkisi, bunun nasıl şekil alabileceği ve elbette böyle bir tepkinin zaten
gerilimin sürdüğü bölge açısından ne anlama geleceği.
Haniye suikastı, İsrail&#39;in Beyrut&#39;un güneyinde Lübnan Hizbullahı&#39;nın en üst düzey komutanlarından
Fuad Şükrü&#39;yü öldürmesinden sadece birkaç saat sonra düzenlendi. Bu da Hizbullah&#39;a, İsrail ile sınır
ötesi füze savaşını tırmandırmak için bir gerekçe sundu.
İran bölgede vekalet savaşını yürüttüğü milis güçlerinden İsrail&#39;e yönelik saldırılarını artırmalarını
isteyebilir. Bölgede şimdiden İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimin yeni bir zirveye ulaşacağına ve
taraflar arasında geniş çaplı bir savaş çıkması ihtimalinin belirginleştiğine inanan yorumcular var.
ABD, her zaman olduğu gibi gerilimi arttıracak İsrail’i koruyacak tedbirlerle ortaya çıkıyor. Bu kez de
İran&#39;dan İsrail&#39;e yönelik tehditlere karşılık olarak Orta Doğu&#39;ya ilave savaş uçakları ve birlikler sevk
etme kararı aldı. Orta Doğu&#39;daki Amerikan güçlerinin savaş hazırlığını artırdığı ve gerekli önlemleri
aldığı belirtilirken, sevkiyat için üst düzey yetkililerin onayı beklendiği iddia edildi.
İRAN’IN ESKİ VE YENİ İSTİHBARAT BİRİMLERİ VE MOSSAD

BÜLENT ORAKOĞLU - MOSSAD, İran’a O Kadar Derinden Sızdı Ki, Tüm Yetkililer Her An Bir Suikasta Uğrayabilir

B.ORAKOĞLU - MOSSAD, İran’a O Kadar Derinden Sızdı Ki, Tüm Yetkililer Her An Bir Suikasta

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail çıkışı ülke basınında yankılanmaya devam ederken paniğe kapılan
İsrail medyasında Türk Ordusunun gücü konusunda Tel Aviv’i endişelendiren hatta korkutan itiraf ve
açıklamalar yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in Gazze’deki katliamlarına yönelik son çıkışı
TelAviv’i endişelendirirken Türkiye’nin askeri gücüne dikkat çekildi. Ankara’nın İsrail’le savaşan
gruplara silah ve askeri destek sağlayabileceğine vurgu yapıldı. Türkiye Gazze&#39;deki katliama sessiz
kalmıyor, her platformda sesini çıkarıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu katliamın durması için sıkı bir
diplomasi trafiği yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;ın İsrail&#39;e yönelik açıklamaları Tel Aviv&#39;i
endişelendiriyor hatta korkutuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’in Gazze’deki soykırım ve katliamlara yönelik son açıklamasında ‘’ Biz
nasıl Karabağ&#39;a girdiysek, nasıl Libya&#39;ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da
yaparız.&quot; açıklaması İsrail basınının manşetlerinde yer aldı. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ise
Türkiye&#39;yi NATO üzerinden hedef almaya çalıştı.
İSRAİL DIŞ İŞLERİ BAKANI KATZ’DEN HADDİNİ AŞAN SKANDAL SÖZLER?
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ise Türkiye&#39;yi NATO üzerinden hedef almaya çalıştı. İsrailli
diplomatlara seslendi. Tüm NATO üyeleriyle acilen temasa geçmeleri talimatını verdi. Türkiye&#39;nin
kınanması çağrısı yaptı. Ayrıca Türkiye&#39;nin NATO&#39;dan ihraç edilmesi gerektiğini de söyledi. Türkiye&#39;nin
Gazze diplomasisi İsrail&#39;de hatta ABD’de endişe kaynağı oluşturdu. Zira Ankara batılı ülkeler ve NATO
içinde İsrail&#39;e karşı duran sayılı ülkeler arasında yer alıyor. Katz&#39;ın NATO çıkışını da bu bağlamda
okumak gerekiyor. Çünkü NATO&#39;nun İsrail&#39;e destek vermemesinin önündeki engel Türkiye olarak
görülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington&#39;daki NATO Zirvesi sonunda yaptığı basın
toplantısında İsrail&#39;in NATO ile ortak ilişkisine izin vermeyeceklerinin altını çizmişti. Bu durumun
farkında olan İsrail basını da Erdoğan&#39;ın &quot;Karabağ ve Libya&#39;ya girdik aynısını Filistinliler için
yaparız&quot; açıklamasını manşetlere taşımıştı.
&#39;ERDOĞAN ASKERİ ADIM ATMAYACAK ANCAK BAŞKA CİDDİ KAYGILAR VAR&#39;
Yediot Ahronot Gazetesi &quot;Erdoğan askeri adım atmayacak ancak başka ciddi kaygılar var&quot; başlığını
attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;ın İsrail&#39;e savaş açmayacağını yazan Yediot Ahronot Gazetesi, ancak
İsrail&#39;e karşı savaşan herkese yardım edebileceği veya silah sağlayabileceğini belirtti. Cumhurbaşkanı
Erdoğan&#39;ın bu çıkışı Tel Aviv&#39;i kaygılandırdığını vurgulandı. Çünkü Ankara BM&#39;de, uluslararası arenada
ve NATO&#39;da etkili bir ülke. Gazete, Ankara&#39;nın bu diplomatik gücüyle İsrail&#39;e zarar verme ihtimali
olduğunu yazdı. Batılı ülkelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;ın açıklamaları karşısında sessiz kalmasının
ise İsrail&#39;de hayal kırıklığına yol açtığını belirtti.
TÜRK ORDUSU GÜÇLÜ&quot;ERDOĞAN İŞGAL TEHDİDİNDE BULUNDU MANŞETİ?

BÜLENT ORAKOĞLU - Erdoğan'ın Tarihi Çıkışı İsrail Medyasını Panikletti!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail çıkışı ülke basınında yankılanmaya devam ederken paniğe kapılan
İsrail medyasında Türk Ordusunun gücü konusunda Tel Aviv’i endişelendiren hatta korkutan itiraf ve
açıklamalar yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in Gazze’deki katliamlarına yönelik son çıkışı
TelAviv’i endişelendirirken Türkiye’nin askeri gücüne dikkat çekildi. Ankara’nın İsrail’le savaşan
gruplara silah ve askeri destek sağlayabileceğine vurgu yapıldı. Türkiye Gazze&#39;deki katliama sessiz
kalmıyor, her platformda sesini çıkarıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu katliamın durması için sıkı bir
diplomasi trafiği yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan&#39;ın İsrail&#39;e yönelik açıklamaları Tel Aviv&#39;i
endişelendiriyor hatta korkutuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’in Gazze’deki soykırım ve katliamlara yönelik son açıklamasında ‘’ Biz
nasıl Karabağ&#39;a girdiysek, nasıl Libya&#39;ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da
yaparız.&quot; açıklaması İsrail basınının manşetlerinde yer aldı. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ise
Türkiye&#39;yi NATO üzerinden hedef almaya çalıştı.
İSRAİL DIŞ İŞLERİ BAKANI KATZ’DEN HADDİNİ AŞAN SKANDAL SÖZLER?
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ise Türkiye&#39;yi NATO üzerinden hedef almaya çalıştı. İsrailli
diplomatlara seslendi. Tüm NATO üyeleriyle acilen temasa geçmeleri talimatını verdi. Türkiye&#39;nin
kınanması çağrısı yaptı. Ayrıca Türkiye&#39;nin NATO&#39;dan ihraç edilmesi gerektiğini de söyledi. Türkiye&#39;nin
Gazze diplomasisi İsrail&#39;de hatta ABD’de endişe kaynağı oluşturdu. Zira Ankara batılı ülkeler ve NATO
içinde İsrail&#39;e karşı duran sayılı ülkeler arasında yer alıyor. Katz&#39;ın NATO çıkışını da bu bağlamda
okumak gerekiyor. Çünkü NATO&#39;nun İsrail&#39;e destek vermemesinin önündeki engel Türkiye olarak
görülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington&#39;daki NATO Zirvesi sonunda yaptığı basın
toplantısında İsrail&#39;in NATO ile ortak ilişkisine izin vermeyeceklerinin altını çizmişti. Bu durumun
farkında olan İsrail basını da Erdoğan&#39;ın &quot;Karabağ ve Libya&#39;ya girdik aynısını Filistinliler için
yaparız&quot; açıklamasını manşetlere taşımıştı.
&#39;ERDOĞAN ASKERİ ADIM ATMAYACAK ANCAK BAŞKA CİDDİ KAYGILAR VAR&#39;

Sözde çevrimiçi oyun platformu Roblox’un &quot;çocuk istismarı ve LGBT propagandası suçlamasıyla
erişime kapatılmasına uygulamanın mide bulandıran yüzünün sosyal medyada yapılan paylaşımlarla
ortaya çıkmasına rağmen Ekrem İmamoğlu Roblox’a neden sahip çıkmıştı? Paylaşımlarda, platformda
&quot;oyun&quot; bahanesiyle gizli sanal odalarda eşcinselliği özendirici partiler ve LGBT propagandası yapıldığı
görüldü. Türkiye&#39;de özellikle çocukların tercih ettiği, yaklaşık 15 milyon kullanıcısı olan çevrimiçi oyun
platformu Roblox, mahkeme kararıyla erişime kapatıldı. Instagram&#39;ın ardından Roblox&#39;a da getirilen
yasak tepkilere neden olurken Roblox&#39;un &quot;çocuk istismarı&quot; suçlamasıyla kapatılması gençliğimizin
nasıl bir tehdit ile karşı karşıya olduğunun açık işaretlerini taşıyordu!
Kuzey Kore, Çin ve bir çok ülkede yasaklı olan Roblox, Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla erişime
kapatıldı. Eşcinsellik, LGBT ve yasadışı kumar propagandasının yapıldığı oyun platformu gençler için
tehlike saçıyordu. Tüm dünyada milyonlarca kullanıcısı olan Roblox, 2006 yılında David Baszucki ve
Erik Cassel tarafından çevrimiçi oyun platformu olarak kuruldu. İçerisinde binlerce oyun barındıran
uygulama, çocuklar arasında oldukça popüler. ”Pedofili yuvası” olarak da adlandırılan Roblox
oyununun Türkiye&#39;de 9 milyondan fazla kullanıcısı olduğu ve oyunu oynayan oyuncuların yüzde 4,43&#39;ü
Türk kullanıcıları oluşturuyordu. 
ÇOCUK İSTİSMARI&quot; NEDENİYLE KAPATILDI
Çocuk istismarcılarının cirit attığı platformda, eşcinselliği özendirici sanal partiler düzenlenmesi ve bu
tür etkinliklere çocukların katılımını teşvik etmek amacıyla &quot;Roblox&quot; isimli oyun ciddi tehlike
saçmaktaydı. Roblox&#39;un kapalı olduğu ülkeler arasında Çin, Guatemala, Ürdün, Kuzey Kore, Umman,
Birleşik Arap Emirlikleri bulunuyor. Roblox oyununun kapatılmasının sebebini Adalet Bakanı Yılmaz
Tunç açıkladı, kararın &quot;çocukların istismarına neden olacak içerikler barındırması&quot; sebebiyle alındığını
söyledi. Bakan Tunç, X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Ağustos 2023&#39;te bir grup
ebeveyn, sözde oyun platformu örtüsü içinde olan Roblox&#39;un çocuklar için yasadışı bir kumar sitesi
gibi davrandığını iddia ederek dava açtı. Şikayette bulunan ebeveynlere göre, çocuklarının Roblox&#39;un
içerisinde bulunan para birimini kullanarak yasadışı kumar sitelerinde oyun oynuyorlardı. Ebeveynler,
Roblox&#39;un bu sitelerle iş birliği içerisinde olduğunu ve şirketin bu durumun farkında olduğunu iddia
etti. Kumar sitelerinin, Roblox içerisinde bulunan para birimini kullanarak dolara dönüştürdüğünü ve
Roblox&#39;un yüzde 30 pay alarak para kazandığı belirtiliyor. Davada adı geçen yasadışı üç kumar sitesi
kumar oynatmak için çocuklardan Roblox hesabını bağlamasını istiyor ve &quot;Robux&quot; adı verilen oyun içi
para birimi ile oyunlar oynanabiliyordu. &quot;Robux&quot; adı verilen para birimiyle yazı tura oyunundan kart
oyunlarına kadar bütün kumar oyunları çok kolay bir şekilde yasadışı sanal kumarhanede
kullanılabiliyor.
PARA KAZANILDIĞINDA ROBLOX İLE PARA ÇEKİLİYORDU!

BÜLENT ORAKOĞLU - İmamoğlu çocuk istismarı ve LGBT propagandasına rağmen ‘Roblox’a’ neden...

Cumhuriyet Halk Partili isimler Paris&#39;te şatafatın sınırlarını zorladı. &quot;İsraf&quot; edebiyatı yapan Ekrem
İmamoğlu yönetimindeki İBB tarafından, önce günlük 300 bin Euro olduğu iddia edilen sonra haftalığı
249 bin 260 Euro olduğu öne sürülen &#39;saray yavrusu&#39; kiralandı. &quot;İstanbul Evi&quot; denilerek &quot;İstanbul&#39;un
tanıtımı&quot; bahanesiyle yapılan kiralama CHP&#39;nin &#39;after party&#39;sine dönüştü. Sosyal medyaya yansıyan
görüntüler vatandaşın tepkisini çekerken İBB Sözcüsü Murat Ongun masrafların sponsorlar
tarafından &quot;şartsız bağış&quot; ile karşılandığını iddia etti. Sponsorların kimler olduğu neden isimlerinin
açıklanmadığı neden saklandığı kamuoyu tarafından merak edilirken İBB Başkanı Ekrem
İmamoğlu&#39;nun geçtiğimiz yıl yaptığı bir paylaşım, &quot;Deprem mağduru vatandaşlar için yapılan &quot;şartsız
bağışlar&quot; CHP&#39;nin Paris eğlencesinde mi harcandı?&quot; sorusu medyada sorgulanmaya başladı.
İstanbul&#39;da suya, İSPARK&#39;a Halk Ekmek&#39;e zam yapıp &quot;her fırsatta&quot; israftan dem vuran Ekrem
İmamoğlu’nun yönetiminde İBB, Paris&#39;te düzenlediği şatafat ve israf dolu &quot;party&quot; ile gündemde! En
başta o ‘Party’nin sponsoru kim sorusuna cevap aranıyor. Bazı medya organlarınca ortaya atılan
skandal niteliğindeki soruların İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından acil cevaplanması bekleniyor.
EKREM İMAMOĞLU&#39;NUN GEÇTİĞİMİZ YIL YAPTIĞI PAYLAŞIM ORTALIĞI KARIŞTIRDI
Ekrem İmamoğlu, &#39;İstanbul&#39;un tanıtımı&#39; bahanesine sığınarak Paris&#39;teki ünlü moda müzesi Palai
Galliera&#39;da &#39;saray&#39; kiraladı. Saray yavrusunun maliyetini İBB&#39;ye yakın kaynaklar 300 bin euro olarak
duyurdu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakın kaynaklar Odatv ve Altan Sancar ise İBB&#39;nin bu
kiralamaya 2 günlük 600 bin Euro ödediğini iddia etti.&quot;Party&quot;den sosyal medyaya yansıyan lüks ve
şatafat görüntüleri &quot;İstanbul&#39;un kaynakları çarçur ediliyor&quot; şeklinde tepkilere sebep oldu. Ancak
davetlilere rakı, şarap ikram edilen şatafatın dibine vurulan gecede yer alan materyallerin hiçbirinde
sponsorların ismi ya da logosu enteresan bir şekilde yer almadı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu&#39;nun 6
Şubat 2023&#39;te gerçekleşen asrın felaketi sonrası 14 Şubat 2023&#39;te &quot;İBB, zor anında tüm vatandaşların
yanında. İhtiyaç sahiplerine destek olmak için şartsız bağışlarınızı aşağıdaki hesaplara güvenle
yapabilirsiniz&quot; paylaşımını yaptığı ve &quot;Açıklama kısmına şartsız bağış yazılmalı&quot; ifadeleriyle bağış
topladığı görülmüştü. Ongun&#39;un Paris&#39;teki etkinlikte &quot;Şartsız bağışlar&quot; kullanıldı demesi
akıllara &quot;Deprem mağduru vatandaşlar için yapılan &quot;şartsız bağışlar&quot; CHP&#39;nin Paris eğlencesinde mi
harcandı?&quot; sorusunu getirdi.
SPONSPOR İDDİASINI CHP MEDYASI ÇÜRÜTMÜŞTÜ: İBB BÜTÇESİNDEN PARA HARCANMADI SÖYLEMİ
NASIL BOŞA DÜŞTÜ?

BÜLENT ORAKOĞLU - İBB’NİN Paris hovardalığının sponsorları kim yoksa depremzedeler...

Suudi Prensi Muhammed Bin Selman’ın suikast korkusunun arka planını çözmemiz için Amerika’da 3
Kasım 2020 tarihinde yapılan Başkanlık seçimlerinde Eyalet bazında seçim trafiğinin başlama tarihi
olan 7 Şubat 2020 tarihine ve öncesinde yaşanan önemli Konjonktürel gelişmelere dikkat etmemiz
gerekiyor. Dönemin ABD Başkanı Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail-Filistin
arasında yaklaşık 1 asırdır devam eden gerilimi bitirmek gerekçesiyle “Yüzyılın Anlaşması” adı
altında hazırlanan sözde barış projesini Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında
açıkladılar. Öncelikle Barış Projesi iki nedenden dolayı bir anlaşma değil. Zira, ABD ve İsrail
blokuna karşı Filistin’in görüşü bile alınmamış, bir. ABD’nin hegemonik gücünü kullanarak
Filistin topraklarını İsrail lehine gasp etmeyi hedefleyen bir ilhak planı ile Müslüman dünyası
karşı karşıya bırakılmış, iki. İşin acı yanı Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Bahreyn ve Umman gibi
emperyalizmin oyuncağı olan bazı Arap ülkeleri bu ilhak planına kayıtsız şartsız destek
veriyorlar. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise “Kudüs Müslümanların
kutsalıdır. Kudüs’ün İsrail’e verilme planı asla kabul edilemez. Açıklanan plan, barışa ve
çözüme hizmet etmeyecektir. Bu plan Filistin ve Kudüs için yeni oldu bittiler oluşturma
gayretidir. Bu, Filistinlilerin haklarını yok sayma ve İsrail’in işgalini meşrulaştırma planıdır”
açıklamasıyla tepki göstermişti.
NATO ÇEVRELERİNDE SIKÇA KULLANILAN ‘’HEDEFLENMİŞ ÖLDÜRME’’ STRATEJİSİNİN LİTERATÜRDE
TRUMP VERSİYONU OLARAK ANILAN ‘’SUİKAST’LA ÖN ALMA’’ DOKTRİNİ DEVREYE SOKULMUŞTU
“Yüzyılın Anlaşması” planı Trump’un damadı ve danışmanı Jared Kushner tarafından
hazırlanmış, Trump ve Netanyahu’ya teslim edilmişti. Trump, ikinci dönem seçim
kampanyasını büyük bir güç gösterisiyle başlatmıştı. Trump ikinci defa seçilebilmek için her
şeyi mubah gören bir anlayışa sahip bir lider. İşte bu nedenle seçim kampanyasında etkili ve
vurucu olabilmek için NATO çevrelerinde sıkça kullanılan hükümetler tarafından algılanan
düşmanlara karşı bir suikast biçimi olarak tanımlanan “hedeflenmiş öldürme” stratejisinin
literatürde Trump versiyonu olarak anılan “suikastla ön alma” doktrinini devreye koymuştu.
İşte bu nedenle seçim kampanyasında vurucu ve etkili olabilmek için El Kaide lideri Usame
Bin Ladin’le başlayıp Bağdadi ile devam eden suikastlar zincirine İran’ın ikinci adamı Kudüs
Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile devam edildi.
ABD Başkanı Trump’ın damadı Kushner’in Veliaht Prens M. bin Selman’ı farklı tarihlerde
Riyad’da iki kez ziyaret ettiğini yazmıştık. İlk ziyarette CIA tarafından hazırlanan 50 prensin de
dahil olduğu gözaltı listesi ve prenslerin mali durumları, ikinci ziyarette yine CIA tarafından
hazırlanan Kaşıkçı ve Kasım Süleymaninin de bulunduğu bir ölüm listesinin M. bin Selman’a
gereği için verildiğini yazmıştık.

BÜLENT ORAKOĞLU - Suudi Prensi Selman İsrail Için Neden Ölümü Göze Alarak Suikast Korkusu Yaşıyor

ABD&#39;li emekli albay ve PENTAGON eski danışmanı Douglas McGregor, Türkiye&#39;yle ilgili skandal bir
itirafta bulunarak açıkça Türkiye’ye karşı kin kustu ve alenen tehdit etti. Hamas lideri İsmail
Haniye&#39;nin öldürülmesiyle Orta Doğu&#39;da tırmanan gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulunan ABD&#39;li
askeri analist McGregor&#39;un Türkiye ile ilgili itirafı ve aleni tehdidi dikkat çekti. McGregor’a göre
&quot;Türkiye ve İsrail&#39;in de içinde olduğu bir savaş kapıda. Erdoğan Türkiye&#39;yi savaştan uzak tutmaya
çalışıyor. Türkiye&#39;ye saldırmaları için Suriye&#39;de güçlerimizi hazırlıyoruz.  PKK, YPG ve onlarla birlikte
hareket eden diğer bazı örgütleri Türkiye&#39;ye saldırmaları için teşvik ediyor ve silahlandırıyoruz.’’ Ama
bu sefer iş çok ciddi biz ABD olarak zaten bu operasyonun bir parçasıyız.&quot; Pentagon danışmanı
McGregor’un skandal ancak hegemonik bir güç olan ABD’nin Katil ve soykırımcı İsrail ile PKK/YPG ve
onlarla birlikte hareket eden terör örgütlerini Türkiye’ye saldırmaları için teşvik edip her türlü desteği
verdiklerini açıklaması NATO’nun ikinci büyük askeri gücünü terörist ve soykırımcı devlet İsrail ve
terör örgütleri ile hedef almaları bölgede zaten gergin ortamı daha da gererek NATO’nun
parçalanmasına ve 3’üncü dünya savaşına yol açabilecektir. Pentagon’un eski danışmanı Douglas
MCGregor’un açıklamalarına sahip çıkmaması kendi fikirlerini beyan etmiştir açıklaması ise inandırıcı
değildir. Amerika’nın son aylarda ABD’li eski danışman başlıklı kendi fikrini beyan etti açıklamaları
psikolojik harp stratejisi olduğu çok açıktır. PENTAGON’A danışmanlık yapan eski veya emekli
askerlerin ABD Derin Devletinden habersiz bu tür açıklamalar yapmaları hayatın doğal akışına uygun
değildir.
ERDOĞAN’IN TARİHİ ÇIKIŞI, İSRAİL VE ABD DERİN DEVLETİNİ PANİKLETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail çıkışı ülke basınında yankılanmaya devam ederken paniğe kapılan
İsrail medyasında Türk Ordusunun gücü konusunda Tel Aviv’i hatta derin Washingtonu dahi
endişelendiren hatta korkutan itiraf ve açıklamalar yapıldı. Türkiye Başkanı Erdoğan’ın Gazze’deki
katliama sessiz kalmayarak, her platformda soykırımların ve katliamın durması için sıkı bir diplomasi
trafiği yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’in Gazze’deki soykırım ve katliamlara yönelik son
açıklamasında “Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara
da yaparız.” açıklaması İsrail basınının manşetlerinde yer aldı.

BÜLENT ORAKOĞLU - İsrail Suriye üzerinden PKK’yı kullanarak Türkiye’ye saldıracak! ABD olarak...

Ne olduğu belli olmayan bir ‘’ ev kazası’ ile ayağından yaralanan CHP Genel Başkanı Özgür Özel ,Saygı
Öztürk’e yaptığı açıklamada ‘’tarihsel husumetimiz olan FETÖ’cü hesapların yaydığı bir yalan’’
ifadesini kullanmıştı. Özgür Özel’in FETÖ ile ne gibi tarihsel husumeti var biz tüm arşivleri karıştırdık
bulamadık. Saygı Öztürk’te Özgür Özel’e bu tarihi husumeti sormamış. Bizim arşivlerimizde Özgür
Özel ile FETÖ arasında sıkı ilişkiler ve Özgür Özel’in yıldızını parlatarak siyaseten üst mevkilere giden
yolu açan bir FETÖ var. CHP Genel Başkanı Özgür Özel geçmişte FETÖ ile tarihsel husumetinin
detaylarını en kısa zamanda açıklamak zorunda sanırım’
PENSİLVANYA’NIN EN ÖZELİ ÖZGÜR ÖZEL’İN SIR BELGELERİ
Özgür Özel ile FETÖ arasındaki ilişkiye dair belgeler deşifre edilerek gün yüzüne çıkarılmıştı .FETÖ’nün
mahrem imamlarının ifadeleriyle 2007’den bu yana örgüt tarafından parlatıldığı öğrenilen Özel’in işte
o sır belgeleri: Özgür Özel’in kızı İpek Özel’in FETÖ’de büyük bir öneme sahip ‘’Yamanlar Kolejinde’’
eğitim gördüğü ve 2013 yılında okul tarafından düzenlenen bir yarışmada ödül aldığı, o dönem CHP
milletvekili olan Özgür Özel’in de törene katıldığı belirtilirken, FETÖ’nün yayın organı Zaman
Gazetesi’nde bu haberin Özgür Özel’i parlatmak için kullanıldığı görüldü.
Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 2016’da ifade veren
FETÖ’cü Enis Uludemir, FETÖ’nün özel yetiştirdiği isimlerin eğitimine dair de önemli bilgiler verdi.
Uludemir ifadesinde, her alanda olduğu gibi siyasi alanda da FETÖ/PDY örgütünün faaliyet
gösterdiğini, özellikle Salihli ilçesinde eczacılık yapan Özgür Özel’in 2007’den itibaren FETÖ/PDY
örgütü tarafından desteklenmeye başlandığını söyledi. Uludemir, “Örgüt içerisinde bu desteklenme
‘parlatma’ olarak tabir edilmekteydi. FETÖ/PDY örgütü 2007’den itibaren Özgür Özel’e maddi ve
manevi destekte bulunmuştur. Bu destek aracı vasıtasıyla Özgür Özel’e ulaştırılmaktaydı. Salihli
Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Talat Zurnacı, MASİAD veya başkaca bir derneğe üye değildi.
FETÖ/PDY Manisa örgütü Talat Zurnacı ile irtibata geçti ve bu iş için Özgür Özel’in uygun olduğunu
belirtmesi üzerine örgüt Özgür Özel üzerine çalışma yapmaya başladı” itirafında bulundu.
TARAFTA DESTEK VERDİ!
FETÖ’nün bir diğer yayın organı kapatılan Taraf Gazetesi’nin de Özel’i parlatma operasyonuna destek
verdiği görüldü. 31 Mart 2015 tarihli Taraf Gazetesi’nde CHP’de yapılan ön seçimde gençlerin çıktığı
belirtilirken, haber fotoğrafında bilinçli olarak Özgür Özel kullanıldı. FETÖ gazeteleri sık sık Özgür
Özel&#39;i gündeme taşıyarak CHP içerisinde önemli bir yer edinmesini sağladı.
CHP İÇİNDE FETÖ DESTEĞİ İLE YÜKSELİŞE GEÇTİ
Örgüt içinde ‘’Parlatma’’ olarak tabir edilen şekilde Özgür Özel’in halk nezdindeki itibarının maddi
manevi destek verilerek arttırıldığını ifade eden itirafçı FETÖ’cüler‘’ Bu çalışmalar ile Özgür Özel CHP
içerisinde yükselişe geçti. 2011 seçimlerinde CHP’den Manisa milletvekili oldu. FETÖ’nün 17/25 Aralık
başarısız darbe girişiminde Özgür Özel’in FETÖ’ye verdiği destek ve paylaşımlar biliniyor. FETÖ
argümanlarıyla iktidarı hedef alan Özgür Özel gözaltındaki FETÖ’cülere açık destek vererek ziyaret
etmiş alenen FETÖ propagandası yapmıştı.

BÜLENT ORAKOĞLU - Özgür Özel’in FETÖ Ile Tarihsel Bir Husumetim Var Açıklaması Yalan Mı?

Sosyal medyanın en güçlü haber mecrası Yeni Şafak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.

New tracks tagged #Bülentorakoğlu