İstiklal Caddesi ana baba günüydü. Birdenbire sırtına dokunan bir elle irkildi. Arkasını döndüğünde rengarenk başörtülü esmer bir kadın kendisine gülümsüyordu.
"Efendim teyze?"
Yaşlı kadın yorgun ve kısık sesiyle mırıldandı.
"Açasın elini, söyleyem ahvalini."
Elini uzatınca çingene falcı suratını buruşturdu.
"At bakayım yirmiyi."
Çantasından yirmi lira çıkartıp gülümseyerek uzattı.
"Al teyzecim. Anlat bakalım."
Kadın önce eline, arından buz gibi bir ifadeyle gözlerine baktı ve yirmi lirasını avucuna bırakıp caddenin kalabalığında kayboldu.

Ona biçilmiş olan kaderi anlatmaya çingene falcının bile kelimeleri yetmemişti.

TC Akın Aksoğan