Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, 
belini sarmayalı, 
gözünün içinde durmayalı, 
aklının aydınlığına sorular sormayalı, 
dokunmayalı sıcaklığına karnının.

Yüz yıldır bekliyor beni 
                    bir şehirde bir kadın.

Aynı daldaydık, aynı daldaydık. 
Aynı daldan düşüp ayrıldık. 
Aramızda yüz yıllık zaman, 
                       yol yüz yıllık.

Yüz yıldır alacakaranlıkta 
                   koşuyorum ardından.

Söz: Nazım Hikmet Ran 
Müzik: Uğur Kafadar
Düzenleme: Uğur Kafadar

Ugur Kafadar - Hasret

Uprooted

Yurtsuz

Kara

bir ortaçgil konseri sonrası tüm gün dilimde mavi kuş
kuş olmak isterdim ama bağlıyım toprağa
yüreğim onların kanatları gibi, pır pır edince ben gücenik
ama kuş gibi'leri seviyorum da gülüyorum
düş'leri seviyorum
geceyi ve gündüzü, sokakları
yürüyorum kafesimde bir oraya bir buraya 
bir dost çaldı ben söyledim, kaygısız
güzellikler paylaşılmak ister
paylaşıyorum
elimi sürmeden seslere
sesimi sürdüm
mavi kuş'a

*Gitar: Tuncer Tunceli


Ben gelemem ama sen git biraz dolaş...

Dmitri Shostakovich wrote his Symphony No. 2 in B major, Op. 14 and subtitled To October, for the 10th anniversary of the October Revolution. It was first performed by the Leningrad Philharmonic Orchestra and the Academy Capella Choir under Nikolai Malko, on 5 November 1927. After the premiere, Shostakovich made some revisions to the score, and this final version was first played in Moscow later in 1927 under the baton of Konstantin Saradzhev. It was also the first time any version of the work had been played in Moscow.

Dmitri Shostakovich - Waltz No. 2

Söz Ceyl'an Ertem
Müzik: Ceyl'an Ertem & Cem Tuncer
Gitar: Cem Tuncer

28 Mayıs 2013, istanbul, kurtuluş/tophane
::::

Bu bardak dolsun
Dolsun hadi çocuk
"kim karışır" diyorsun
Çok doğrusun çocuk

Kır dikenimi
Bu; dikenleri kırma gecesi
O gülleri de boşver
Güller sanki çürümeyecek mi

Ezan sesi geliyor masaya
Gitar sesi konuyor mezeye
Eller kalksın hadi şerefe
Bu bardak çınlayacak çocuk
Gün ağarıyor bahçede
Gün tertemiz oysa gün masum
Kimbilir senin aklın yine nerede
Bu kalp kırılacak çocuk

Kırma kalbimi
Bu dikenlerimi sevme gecesi
O gülleri de boşver
Güller sanki çürümeyecek mi...


___

*geçen ay yazdığımız bir şarkı
muhtemelen üçüncü albümde yer alacak
demosunu paylaşmak istedim
:::

konserlerde buluşamadık, çok oldu
memleketin halinden bir gün umut doluyuz,
sonra bir an kararıyor içimiz,
çirkin ağızlardan sesler yükseliyor, güzel gözler ağaçlara sarılıyor, sevgilinin değil belki de sevginin elini tutma zamanı,
üzerimizi yapraklarla örtme, dikenlerimizi kırma, yanyana bir olup yürüme zamanı,
yasaklara karşı durma, özgürlükle sevişme zamanı,
birbirimizin omzuna yaslanma, yaşaran gözlerimizi silme zamanı, bardakları şerefimize kaldırma, birbirimizle gurur duyma zamanı,
ezana da, şaraba da, sevişene de saygı duyma, anlamaya çalışma zamanı
artık doğuya batıya kulakları açma, sanat'a sanatçıya, yürek verme zamanı
nefes alamayacak durumda bile olsak son nefesle karşımızdakine gülümseme zamanı
kimsenin acısını küçümsememe zamanı
hakkını verme, emeğe saygı zamanı
fark etme zamanı
fark yaratma zamanı



Ugur Kafadar - Hasret

Ugur Kafadar

Related tracks