Ölüm gibi bir gün
Dudağımda zehir gibi
Füsun değil mi bu?
Başka türlü mümkün değil

Hayır, bu defa başka

Çözemezsin yok, bu düğüm kördür
Bak şu gönül tutuşuyor yine son birkaç gündür

Çürüyoruz bak, nefretimi gömdüm
Bil ki bugün yanıyor, soluyor ömrüm

Uyan, uyan dedim uyanmazsan bahar ölür
Sarıl, sarıl dedim sarılmazsan adam ölür

Hayır, bu defa başka

Çözemezsin yok, bu düğüm kördür
Korkmuyorum gecelerden, beni sen öldür

Çürüyorum bak, nefretini gördüm
Bil ki bugün yanıyor, soluyor ömrüm

dedublüman - çözemezsin

gidebildiğin kadar git bebek, bastığın yol kadar sağlamım.
kirlenirse de sokağımın çoktur sağanağı,
dökülür apoletleri paşa gönlünün taktığı
bil, sökmez burada raconu endamının.
(gidiyor musun?) git bebek!
bastığın yol kadar sağlamım.
kirlenirse de sokağımın çoktur sağanağı.
dökülür apoletleri paşa gönlünün taktığı
bil, sökmez burada raconu endamının.
anlatmak gereği duyduğun bir şeye nereden başlayacağını bilmeyi dilemek
mevsim kış, vakit gece
sakın deme bana "deneme dur!" diye.
bunu şimdi yapmazsam suskunluğum uzun sürer,
(kimim lan ben?) revolverlara kurşun yerine papatya koyan benim.
her şafak başka başka renge boyar beni,
aklıma bunlar gelir, rus ruleti ve sorunca romantizm
gitmeni yahut kalmanı önemsemeyecek kadar da kaalesizim.
ardıma bakmadığım gibi
yarını takmadığım gibi
line'a ilk giriş, ilk seviş, sonrası overdose gibi.
dağınık gördüğü her şeyi, 
yılları dağıt toz gibi
sonra vicdanın hor görüp yakar kor gibi
bir martı susuyorsa eğer denize sormalısım bunu, bebek
anlatabildim mi? tanıdım ben çok ceset.
taşıdım sırlarını çok sefer,
ciğeri beş para etmez uyduruk masallardan umdular nedense hep medet.
anlattım elbet gittiğim her şehirde,
yazdığım her şiirde
anlattım, anlattım, anlattım!
fark ettim ve tutunmamayı ben seçtiysem
mavi parçalanadabilir binbir renge.
mümkünse golü atarız dinlemeden ölü adamı,
o kadar kalpsiz değiliz, arkamıza dönüp bakarız.
arkasında ip ve boğaz, "e ama önü kapalı"
merak etme, ben çok güzel tanışmamış rolü yaparım.
annen zaten geri kafalı, anlamaz intiharlardan
kasığımda aşk başka taşa taşka ilkbaharlarda (?)
hayat şirin bağırmazsa, kulak tıkayan sağırlar var
intiharın eşiğinden atla yukarı aşağıdan bak.
üstüne bir şeyler al, bakma bana çıplak gözle
toparlanmadın mı, niye hala ıslak gövden?
kıyısından dönmem bir kışın, yaz aşklarımız olur,
annem bana aşık
niye hala kızlar ölmez?
kopana kadar kırılabiliriz, hiçbir uyku tutmaz bizi
zaten bu duyduğun adam gözlerini yummaz ki hiç.
uyku haplarıyla uslanmayayım buradan gidip,
yanımda urgan ve ip
bilir bunu kurnaz bi' piç.
ah bakacak iyi bi yönüm kalmadı be isebella
tamamen çuvalladım, almasam mı bi' nefes daha?
kaç kişi kaldı burada
bir mi, iki mi, üç mü, hiç mi?
ölüm kavuşmaktır umarım.
bitmesin mi kısa metraj?

kiliseler ve liseler - kabahat mavinin

sen benim gibi değilsin, yüzmeyi biliyorsun. işte ben kulaç atamıyorum. kramp giriyor her yerime. balıklar var, balıklar hep her yerimi ısırıyorlar işte. girdap oluyor. girdap var. sende yok. yani belki varmış eskiden aslında evet var ama sen işte yüzüp geçmişsin. 
bitmiş. umut dolusun sen. yunus gibisin. suya dalıp dalıp çıkıyor. çok güzel seni izlemek. çok zevkli bir şey. girip girip çıkıyorsun böyle rüzgarla kol kolasın. böyle... iç içesin. çok zevkli bir şey seni izlemek. hayat gibi şeker gibi badem şekeri gibi oluyor sana bakınca.
sen hayatımda gördüğüm en güzel deniz-
deniz kızısın. iki kere iki altı eder belki ama sen altı değilsin sen deniz kızısın, çok net tamam mı? bu kadar. 
( daha uzun haline buradan erişebilirsiniz: https://soundcloud.com/oradanburadan/sen-tanidigim-en-guzel-denizkizisin )

yunus gibisin, suya dalıp dalıp çıkıyorsun

dedublüman - sakladığın bir şeyler var

otur oturduğun yerde
bu şarkı sensiz söylenir
ne kadar uzaksın yıldızlardan
ne kadar küçüksün
inanır, kadınlar yeter
gözlerim bir çift kızılcık
yaprağı gibi sallanır
telaş etme
ölümün ayağına kadar gelir elbette
ayağına kadar
otur oturduğun yerde
telaş etme

günlerim geçse de geçmeyen çok şey var (çok şey var)
ve tüken falan, çünkü komple yalan
benimle yaşlanacak olan korkular
açıkça dizdim bu methiyeler koynuma
unutulan garibe sesimi yakarışa bağlar
o gecenin ferini peşine takıp bağlar beni
şiir yazıp ağlar, azı bardağın çoğu
dardan bi' ömrü yaşamak sarmaz
sikiyim anlamı, kafam almaz sizi
beynimde cinler bi' kıyametken bağırmak yasak
yolum cennetten ak fakat ali baran gümrah ol
tanrı'yla aramdaki histerik menfaat
ikinci pencereden çıkıp ilki yak
içince bitmeyecek, sabah aynı çark
açılır ay ve ay, görünür ağrılar

otur oturduğun yerde
bu şarkı sensiz söylenir
ne kadar uzaksın yıldızlardan
ne kadar küçüksün
inanır, kadınlar yeter
gözlerim bir çift kızılcık
yaprağı gibi sallanır
telaş etme

sed non satiata

kanove - ne kadar uzaksın yıldızlardan

porto morto - uspavanka

empatiden yoksun, kaba, bencil, ruhsuz
çok kötüsün zaten, bataklığında sürt dur
kapa pençeni sırtlan, pis pis sırıtırsın
korkuluk diye dikseler seni güneşi bile kaçırırsın

sevgili hayal gücüm, sevgili annem
senin en sevdiğim yanın, merhametsiz oluşun
ne de kesin, ne de hemen
sesten önce kurşun
geceden evvel kara
ben bulamazdım böyle bir yok oluşu
makarnanın yanında ekmek
sen konuşurken tabutta dikkat
bu binaları kim değiştiriyor ha
nereden de çıktı şimdi bu cadde
küçüğüm daha da küçülürüm elbet
bir iğne bile delemez beni bir gün
bir yağmur damlası dünyam olur
sen yeter ki iste
bir şemsiye beni boğar
bir kedicik sefir olur
ismini hep farklı söylüyor bir adam, değişiyor sesi, tonu
çeşmeyi açıyorum, deniz hani
bu sabahı kim çekiyor, şu çocuk tabii kesin
sürekli bir el, sigara paketleri ve para üstü uzatıyor, karışıyor günlerin eli yüzü
demin girmedim mi ofise, girdim
peki artvin’e nasıl vardım
kırmızı bir yumruk duydum
peki beni meclisten kim çıkardı
dokuyor hayatı suçum, bir örümcek ağı kadar sessiz olup
konya, siirt
erzincan, bursa
eskişehir, izmir ölüm

empatiden yoksun, kaba, bencil, ruhsuz
çok kötüsün zaten, bataklığında sürt dur
kapa pençeni sırtlan, pis pis sırıtırsın
korkuluk diye dikseler seni güneşi bile kaçırırsın

(ekim, 2023)

Otopotre

otopotre, kvl

eski dünyanın yangını albümünden, 2022

kalben - düşünürüm

can ozan - toprak yağmura

stabil - uyu

Yaklaşan felaketin işaretiydi görmedim ben
Yanımda türlü türlü dolaplar dönerken
Gövdem hayli gergin, gözlerim tedirgin
Sen kazandın kör dövüşleri tebrik ettim
Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Alıp başını gitmek istemek, her ahvalde
En gizemli mucize şu dünyadan tahliye
Yeni küfürler icat ettim bunu düşündüğümde
Geçtim her şeyi, böyle maceralar olmaz olsun
Birer tevatür hepsi ve solgun çehresi
Korkularını biliyorum, yaşatmaya da geliyorum
Çünkü bazı felaketler anlatılmaz biliyorum
Ben ki vicdanımda facialar beslemiştim
Kalbimden vefayı sildim ve lanet ettim
Belki bundan işte, tam bu saatlerde
Yorganlardan dahi tiksinip gitmek istedim

Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre
Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre
Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre
Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre

Karnında kelebekler mutluluktan dans ederken
Elzem olaylar fark eder mi? Gününü katleder
Zamansız sahte kalbe ağrı bindi kahpeler sevinsin
Ah ne derse densin artık böyle bilinsin
Bi' serseri değilim ailemse geç öğrendi
Bi' kaç bedel vardı elini cebine atma hepsi ödendi
Çocukluk zor dönemdi, gençlik bazı düşler önerdi
Peşinden gittim sanki süper kahramanım rap!
Okulda korkularla dirsek çürüttüm
Pek benlik değil dedim haddinden çok endişeler büyüttüm
Büyüktüm, hayat benden ufak sandım
Öyle miydi? Ya değilse? Düşüncemden ürktüm
Şimdilerde kabuslar hep gerçek
Hayat minik fare sanki korkularda pençe
Avını bekleyen bi' kartalın gözünden
Ben hâlâ hayattaysam tam bu saatlerde demek, dönemem artık sözümden

Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre
Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre
Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre
Tam bu saatlerde, tam bu saatlerde
Zihnimin karanlığından süzüldüm şehre

Bir hikayemiz var pek sitem dolu
Birazda kalbimizde küf kokan ve raflarında tozlu
Yani eski dostum, doğruysa doğru
Yolun sonundayım mürekkebim bu yüzden hep dolu
Yalana yer yok, yer altında saklı kaldık
Yeryüzünde dostlar hepsi mutlu öyle sandık
Zamanla geçtik elekten, çok konuştuk yürekten
Kazma, kürek, taş, sopa, sert değil bilekten
Yüzünde bir gülümseme ben düşünce sinsice
Alaycı bir bakış ve merhametten eksik hallice
Sana yaranmak isteyenler hepsi böyle kul köle
Krala kumpas kuranlar hem kraldır hem köle
Ben asla değişmedim ve bazılarını sevmedim
Gösterişli dünyanızda hiç değer beğenmedim
Taşı sıkar suyu çıkar, suyu satar hayattayım
Ben hâlâ bildiğim bu doğru yoldayım

tam bu saatlerde (sayedar, önder şahin, kayra)

kanove - fafnir

kanove - fafnir II

kanove - bir şeyler yanmak zorundaysa benden başla

Sabat: bu söz benimle yansın
Ait olmayan da vardı gül güzel bi gün yaşansın
Içimde muskalar gönüllü gömülü sonlara
Sadakat talan bu söz benimle kalsın
Yataktan kalktım başımda milyon tane yılan
Hepsi göğse hücum ki aç böceklerin vücudum
Mutlu son denildi güzel günden bahsedildi
Vedanın ertesinde
Ormana giden yolda ağlayan bir kadın sesi
Benim özlemim normallik ahi
Değil miydim ünlü bir zamanın zincirsiz kölesi
Darmaduman sözlerin yüceltisi
Takati bitmeyen düşmanla bir zavallının mücadelesi
Sevgilim arbedesin
Gece 3 kilise yolunu tut elinde zorla yanan fener lambası
Tanrım artık ırmak akmasın dedikçe
Artık boşluk atlasımdı
ılgıt ılgıt ol bela sabahı
"Ben bi zakkum bağımlısı
Her gece cehenneme düşerim zehirler için
Kanımdaki resmin tebessümü cinayetidir bir şeyin
Her cinayet akşam evterkedişleri
Ve şimdi yanıma uzanmış duruyordur letavitsa
Karnında embriyo sancılar
Ayetler dört kitaptan
Ben birden çocuk oluyorum anne
Korkuyorum bu cinayetten"
Neden konuşmam yasak
Neden bu savaş
Neden cevabın tatmin etmiyor papaz
Hayal kurulmaz hayal bir karanfildir zihninde ölü doğar
Ve uzuvlarım şeytanların huzurunda
Zincir döl ısırgan reyhası
Yazdığım her şarkı normal olma duası
Zincir döl kan ve urda şölenleşen
Bir şarkının ortasında kesilmişse boğazım: nasılsın?

kanove - eski bir kilisede intihar denemeleri

kanove - kırmızı viceroy ve fenafillah

kanove - la divina commedia

kanove - olmak ya da ölmemek

kanove - tattın nesi varsa insanoğlunun

kanove - tek çocuklu ahırlar ve dualar

kanove - yeah homie, ilk perde

Agacım Bir Mikrofon Gönderdi Oturup Kayıt Aldım

kiliseler ve liseler - ağacım bir mikrofon gönderdi oturup kayıt aldım

kanove - mücazat

kanove - ağaçların davudi ağıdı

kanove - todesmonolog

kanove - aşkın cenazesinde kimse olmayacak

kanove - insanlar havada uçtu ama yerde öldüler (le mal du pays)

sevgilim
bırak kış gelsin biz yine evimize dönelim
sevgilim
bırak dünya yansın tut elimi seyredelim

yazın kaynayan kanın şarap olur
yağmur çocuk, senin dengindir çamur
battaniyen kayar dilek tutulur 
bu sene de bir yol bulunur

avuçlarında bir rengin kokusu
altı duvar var, gökyüzü neresi
boş verirsin çıplak ten güneş olur 
bu sene de bir yol bulunur

gerçeğin yazabildiği en güzel sahne sensin
sevgilim, gücü yetmez ikimize tut elimi zaman değişsin

Popular tracks by viyoledus☆