in secret we met
in silence i grieve,
that thy heart could forget,
thy spirit deceive.
if i should meet thee
after long years,
how should i greet thee?
with silence and tears. (*)

saçlarında sihri, değme bari
düşündüğün cüzzamlar keyfe tâlip
dicloflam aldım ağrım geçmemişti
kafanda vals yapan o mujiklerle can çekiştir evrime
çevremde vârolan bi' nehir şu ân
sularda saç düşürecek atla delir
mor tabuttan çıkan saksağandan beri
dayanmaz kafam, sıkıldım gidelim
ehrimence koştum, bi' kaç melek sustu
bi' kaç melek kuş olup bana lsdler kussun
dibin de dibindeyim, bundan hep yokuşlu
ayaklarımın götürdüğü her bi' yer ve kuşku 
ateşin sönmeyişi sıkılgan sübyan
sihri saçlarından çekip alacak insan
tükettir nehirlerimi bi' çana değip
bilirsin hayatım esrar üstüne sigara gibi

sessizliğin sevisinden sinler
ormanda şair, şimdi sade beni dinler
boş bi' imge, yekler inden
çıktı geldi, bense korkuyorum birden (neden?)
şair şiir yazar, bense o'nu
bi' şiir gibiyim, tek eksik olan konu
dolu gözlerimle amaçsızlığımın sonu
olmuyorsa olmaz, olduysa oldu
be olmaz olsun uçup giden gayrimeşru huzra!
bakıp sevindim benim yaram bile tuzdan
vuslatlar üstâdımın gölgesinde kaldı
yazdığım her kelimem istifhamdır artık
attığım her adımda kâhinlik yapan
bıraktım kendimi, yaşam falan
saçmalıktan başka bi' şey değil, dolamaç
ben derviş olamam


ve hâlâ ay dağınık saçlara benzer oralarda
serçelerin ayaklarına bağladığı karanlık
kimseyi çağıramaz kendi adıyla. (**)


(*) lord byron, when we two parted
(**) ismet özel, kaçış


kanove, şehri terk ettim bana isa sayıkla

vera icon