Hissen Başka Bir Yerde Olmak

İnterneti kullanarak bilgiye nasıl ulaşılır?

Araştırma Yapmak

"Yapışkanın Dönüşümü: Post-it'in Sıradışı İcadı" podcastine hoş geldiniz. Bu podcast, dünya çapında tanınan ve günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen icatlardan biri olan Post-it notlarının ilginç hikayesini keşfetmek için tasarlandı.
Sıradan gibi görünen bir yapışkanın nasıl dünya çapında bir fenomen haline geldiğini hiç merak ettiniz mi? Bu podcast, işte tam da bu soruyu yanıtlamak için burada. İlk bakışta basit bir kağıt parçası gibi görünen Post-it notlarının, aslında bir kimyasal mühendisin tesadüfi bir keşfiyle nasıl doğduğunu ve ardından nasıl bir fenomen haline geldiğini adım adım keşfedeceğiz.
Bu podcastte, Post-it notlarının yaratıcıları olan Dr. Spencer Silver ve Art Fry'ın ilginç hikayelerini dinleyecek ve bu basit yapışkanın nasıl bir dünya çapında kullanıma dönüştüğünü göreceksiniz. Ayrıca, Post-it notlarının günlük yaşamımıza nasıl entegre olduğunu ve nasıl farklı alanlarda kullanıldığını da keşfedeceğiz.
Siz de Post-it notlarının arkasındaki ilginç hikayeyi öğrenmek ve bu basit icadın nasıl dünyayı değiştirdiğini keşfetmek için bizimle gelin. "Yapışkanın Dönüşümü" sizi bekliyor!
Yeni bölümler her hafta yayınlanacak, bu yüzden bizi takip etmeyi unutmayın. İyi dinlemeler!

Yapışkanın Dönüşümü: Post-it'in Sıradışı İcadı

En Güzel Film Müziği HABABAM SINIFI Piyano Keman Ney ile
Genç Piyanist Güneş Yakartepe, " HABABAM SINIFI” Türk Yeşilçam Sinema Müziklerini Kuyruklu Piyano ile Çaldı. Keman ve Ney-Kaval Piyaniste Eşlik Etti.
Genç Piyanist Güneş Yakartepe, 18 Yaş (2015) Konserleri
Piyano, Keman, Ney, Kaval, Vokal, Solist.
Piyano ve Vokal: Genç Piyanist Güneş Yakartepe
Türk Yeşilçam FİLM MÜZİĞİ KONUSU VE FON MÜZİKLERİ HAKKINDA KISA BİLGİ
Ana Tema Film Müziği Piyano Nota Aranje-Düzenleme: Piyanist Güneş Yakartepe
HABABAM SINIFI Türk Yeşilçam Film Müzikleri Hakkında Bilgileri 
Harika Şarkı ve Yeşilçam Film Müzikleri İçin Besteler İçin Değerli Müzisyen Melih Kibar’a Çok Teşekkürler Ederiz..
HABABAM Sinema Ana Jenerik ve Giriş Film Müziği Daha Önce de Unutulmaz Film Müziklerini Yapan Melih Kibar Tarafından Hazırlanmıştır. 
Melih Kibar Bestelerini Piyano ile Çalmak Harika Bir Duygu. Süper Besteleri İçin Onu Çok Seviyorum. 
İyi ki Varsın. Bize Harika Besteler Armağan Ettin. 
Genç Piyanist Melih Kibar Abisine Sevgi ve Saygılarını Sunarım.
Yeşilçam Filmleri Melih Kibar’la daha da Muhteşem, unutulmaz ve güzel olmuştur. Müziği ve Besteleri ile Türk Sinemasına değer Katmıştır. İyi ki Varsın 
HA BABAM SINIFI Filmi hakKında Kısa Bigi
 Özel Çamlıca lisesi Öğrencilerin haylazlığı dışında ciddi ve komik olaylar da yaşanmaktadır. 
Yönetmen Ertem Eğilmez Senaryo Umur Bugay Yapımcı Nahit Ataman Müzik Melih Kibar 
Tür Komedi Özellikler 35 mm, Renkli Ülke Türkiye Etiketler Bebek, Beraberlik, Bilgi Yarışması, Disiplin, Dostluk,
Teknik Ekip Yapımcı Nihat Ataman Ertem Eğilmez Görüntü Yönetmeni Hüseyin Özşahin Kurgu İsmail Kalkan Müzik Melih Kibar Yapım Arzu Film Vizyon Tarihi 
Film Müziği HABABAM SINIFI Yeşilçam Türk Sineması Jeneriği Piyano ve Kanun Melih Kibar Şarkı Eseri
Film Müziği, HABABAM SINIFI ,Yeşilçam filmleri, Melih Kibar, Piyano, Türk Sinema Jeneriği Şarkı Eseri Ha Babam Baba Yeşilçam yerli filmi.
2023 full izle vip hd filmler izlemek filmleri yeni sinevizyon barkovizyon sınıf özel okul Çamlıca lisesi okul.
MELİH KİBAR,Okulu izlesene sinema müzikleri piyano piyanist eserleri eseri klasikleri eski vizyon 
En Güzel Film Müziği HABABAM SINIFI Türk Yeşilçam Sinema Enstrümantal Fon Müzikleri Piyano Keman Ney, 
Nostalji Film Jenerik Şarkısı, Yerli Konseri Güneş Yakartepe Komedi Melih Kibar Okul Lise 2023 Bilgi.
Genç Piyanist, GÜNEŞ YAKARTEPE, 2023, en güzel, piyano düzenleme. Aranje, youtube video, nostalji, Turkish music song bilgi düzenlemesi.
Yeşilçam yabancı sinema pıano film müziği jenerik nota ders solo medya beste piano enstrüman pianist piyanosu 
Film Müziği HABABAM SINIFI Piyano Keman Ney Türk Yeşilçam Sinema Enstrümantal Fon Müzikleri, Nostalji Jenerik Şarkısı, Yerli Konseri.
Güneş Yakartepe Komedi Beste Melih Kibar Okul Lise 2024 Bilgi Fon Düzenleme Meşhur Fon Melodik Eseri

Film Müziği HABABAM SINIFI Piyano Keman Ney Türk Yeşilçam Sinema Enstrümantal Fon Müzikleri, Nostalj

Basmakalıp klişelerle düşünmek, sloganlarla konuşmak, ideolojinin dar çerçevesinde kalmak
sıradan insanların işidir. İşi gücü insanları manipüle etmek, kendi çıkarları doğrultusunda
yönetip itaat ettirmek olan politikacılar mesajlarını düşünceleri harekete geçirerek,
düşünceyi teşvik ederek ve uygulayarak iletmez. Düşüncenin özgürce gelişimi ve
gösterebildiği sınırlara kadar gitmesi hiçbir zaman işlerine gelmez. Düşünce ancak kendi
istediği yere kadar götürüyorsa makbul, muteber ve meşrudur. Kendi istediği yere
götürmeyen, kitleleri kendisine kuzu gibi itaat ettirmeyen düşünce ile işleri olmaz.
Bazen ortaya düşünce adamı rollerinin kasvetiyle çıkıp da yeterince taraftar toplayınca işi
belli siyasetlerin sloganlarına, klişelerine, ideolojilerine bağlayan sofistler kitleleri uyanık
siyasetçilere teba kılma vazifesini de profesyonelce yerine getirirler. Bunların arasında zaten
yaptığının ne anlama geldiğini ne işe yaradığını bilmeden bu işi inanarak yapanlar da yok
değil elbet. Tarihselcilik diye kastığı büyük lafların nasıl bir tarihselliğin ürünü olduğunu
görememenin trajikomik durumu bile çok özgün bir şey değil. Tarih boyunca kendini
sürekli tekrarlayan sıradan bir gaflet ve delalet hali.
Şeriat tartışmaları Türkiye’de hiçbir zaman düşünceye, bilgiye, bilgeliğe en küçük bir
derinleşmeye fırsat vermeyen, sadece sloganların konuşulduğu bir alan olmuştur. Bu ülkede
İslam Şeriatını lağvedenler onun yerine kendi şeriatlarını hakim kıldılar ve yaptıkları işi
haklı göstermek için bütün kötülükleri yükledikleri bir Şeriat klişesi ürettiler. “Kendi
şeriatlarını hakim kıldılar” ifademiz de lafın gelişi, yoksa bunların Şeriatları Hıristiyan
İsviçre’den, köhne Roma’dan, oradan buradan anlamadan, bilmeden yapılmış ithal ikamesi
bir yamamadan ibaret. Müslüman Türk’ün ne tarihine ne örfüne ne sosyolojisine uymayan
bir Şeriat uydurdular ve yüz yıldır bu şeriatla yönetiyorlar bu ülkeyi. Bu şeriat, bugünlerde
Vahdettin İnce’nin tezkire.net’teki nitelemesiyle Batı Bedevîyeti’nin daha büyük şeriatının
bu ülkeye uyarlanmış halinden başka bir şey değil.
Bugünlerde İslam Şeriatına sanki başımıza din adına veya bütün siyasi süreçler adına gelen
bütün musibetlerin sebebiymiş gibi atıp tutanların gözden kaçırdıkları veya bizzat
kendilerinin de gözünden kaçan en temel gerçek en az yüz yıldır bu ülkede İslam
Şeriatından bir eser olmadığıdır.
Şeriat-İslam özdeşliği elbette birkaç izahat yapmadan kurulamayacak bir şeydir. Şeriat
İslam’ın bir vasfı bir özelliğidir. Şeriatsız İslam olmaz. Tıpkı şeriatsız Yahudilik, şeriatsız
Hıristiyanlık, şeriatsız herhangi bir din veya siyasal ideoloji olamayacağı gibi. Nitekim şeriatsız
Kemalizm de olmuyor ve yüzyıldır bu ülkede geçerli olan bir Kemalist şeriat vardır. Bu
dünyada iki yüzyıldır geçerli olan bir Batı Bedevîyeti şeriatı vardır. Bu bedevîyet Osmanlı’nın
I. Dünya Savaşında Batı ile olan savaşında yenik düşmesiyle birlikte İslam’ın Şeriatını lağvedip
yerine geçti. Bugün İslam dünyası öyle veya böyle Batı Bedeviyetinin şeriatıyla yönetiliyor.
Kimsenin yaşadığı hiçbir olumsuzluğun sebebini İslam Şeriatı’na yüklemeye hakkı yok. Bunu
yapanlar ancak emperyalistler adına geçerli olan bir şeriatı güçlendirmek, onu haklılaştırmak,
onu sürdürebilmek adına yapıyorlar.

YASİN AKTAY - Hangi Şeriat?

Ne evrensel ahlâk kaldı ne de İslâm ahlâkı. Kimileri, artık Batılıların
Müslümanlardan daha ahlâklı olduklarını söylüyor ve onları övüyorlar. Ahlâka
hayat düzeni, disiplin, bireysel dürüstlük vb. kriterlerinden bakarsanız buna bir
ölçüde hak verebilirsiniz ama genelleme yanlıştır. Oralarda bilhassa ABD’de her
türlü ahlâk kirliliği kol geziyor.
Uzun yıllar ABD’de kalan ve din hizmetinde çalışan bir arkadaşım
anlatmıştı: Bilmem hangi şehirde, bir iki siyah derili tenhada bir adamı duvara
yaslar ve ceplerini ararlarmış. Elli dolardan aşağı para çıkarsa emeklerine (!)
değmediği için adamı döverlermiş, fazla çıkarsa parasını alıp salarlarmış, bu
esnada oradan tek bir polis geçse başını öbür yana çevirip sıvışırmış.
Mış mış diye anlattım da milattan öncesinden söz etmiyorum, daha geçen
hafta torunumun arabasını çaldılar, bir yerde pert olarak bulundu. “Sigorta öder”
dedim, “Çalma olayının sigortası çok pahalı idi, onu dâhil etmemiştik” diye
cevap verdi. Peki, niçin çalma olayının sigorta primi pahalı? Çünkü olay çok,
şirketler iflas noktasına gelmemek için primi artırıyorlar.
Asıl benim üzerinde durmak istediğim ise Batı’da siyaset, toplum ve devlet
ahlâkıdır. En yakın ahlâksızlık, vicdansızlık ve zulüm. Gazze zulmü karşısında
Batı’nın tutumudur. Geriye doğru gittiğimizde asırlar boyu askeri gücü ve bilgisi
yetersiz devlet ve topluluklara uyguladıkları sömürgecilik/sömürü, zulüm,
soykırım ve daha nice ahlâksızlıklardır.
Halen Batı’da İslamofobi, ayrımcılık, faşizm dalga dalga büyüyor. Bizim
insanımızı en adi, zor ve sağlıksız işlerde en az para ile çalıştırdılar, insanımız
yine de mülk edinci, maalesef vatandaşları oldu, fakat ihtiyaçları kalmayınca
kovuyorlar, ülkelerine dönmeleri için çeşitli baskıları var…
Batı böyle.
İslâm dünyası da ne yazık ki, kilise ile cami, kendi kültürü ile ötekinin
kültürü arasında kalmış milyonların utanç verici halleridir; evet, Müslümanların
demiyorum, adları Müslüman olan o zavallıların halleri diyorum.

HAYRETTİN KARAMAN - Ahlâk Kirli Bilgi Kirli

X Podcast / Dinde Dipnot
Doğan Tavşancı

X Podcast / Dinde Dipnot

Erenköy İstasyon Caddesi’nde 70-80 yaşlarında bir kadın minik bir kasanın üzerine yerleştirdiği iki farklı ot demetine müşteri bekliyor.
35-40 yaşlarında iki kadın geliyor. Dereotu alacaklar. Satıcı kadın onun dereotu olmadığını söylüyor. Kadınlar inanmıyor:
“Ama nasıl olur işte yaprakları tıpkı dereotu gibi.”
Satıcı kadın sap kısmından bir miktar koparıp “koklayın” diyor.
“A dereotu gibi kokmuyor.”

FATMA BARBAROSOĞLU - Kes yapıştır kulaktan dolma bilgi ve ilmin bahçesi...

Diyetisyenim “diyetin yirminci günü gibi karbonhidrat krizi atak yapar. Son çırpınışları olduğu için şiddetli bir yoksunluk hissedebilirsin. O durumda ne yapman gerektiğini söyleyeyim sana” dediğinde “gerekmez” dedim, “Zahit Kotku Hazretlerinin müridine yaptırdığını yapacağım.”
Buraya gelirim yine.

İsmail Kılıçarslan - Bol tereyağlı tavuklu pilav

İnsan beyni öğrendiği bilgilerin yüzde 90’ını, ilk 24 saat içinde tekrarlanmazsa unutma eğilimindeymiş.
Buna bilim dünyasında "unutma eğrisi" deniyor.
Beynin bilgiyi koruması için tekrar etmek ve bilgiyi kullanmak çok önemli.
Kullanmadığın bilgi çöptür.

YAŞAR SÜNGÜ - Kendine yatırım yapmanın kolay yolları

Sıcak günlerde imdadımıza koşan Klima’nın icat edilmesine bir mucidi iten sebep nedir? Ya da Bir iPhone'un parmak izlerinizle açılmasının arkasında yatan hikaye? Peki Instagram'ın neden milyonlarca kişi tarafından kullanıldığını hiç merak ettiniz mi?
Teknolojik devrimin kahramanlarına, büyüleyici hikayelere ve dönüştürücü anlara derinlemesine bir dalış yapın. Bu podcast'te, teknolojik aletlerin, uygulamaların ve platformların arkasındaki inanılmaz hikayeleri keşfedeceğiz. Yaratıcılarıyla tanışacak, onların zorluklarına, başarısızlıklarına ve nihai zaferlerine tanık olacaksınız.
Her bölümde, teknolojinin sadece makinelerden ibaret olmadığını, aslında her bir parçasının bir hayat, bir tutku ve sınırsız bir yaratıcılıkla şekillendiğini fark edeceksiniz.
🚀 TeknoTales ile geçmişin izlerinde yolculuk yaparken, geleceğin de sırlarını keşfedin.

Güneş Yakartepe, 26 Şubat 1997 tarihinde Bakırköy, İstanbul‘da doğmuştur.                                                                                               
 Babası Mehmet Yakartepe Tekstil Yüksek Mühendisi, Annesi Zerrin Yakartepe, ablasının adı ise Mavigül Yakartepe olup Tekstil Mühendisidir. Üstün Yetenekli Genç Müzisyen Güneş Yakartepe, Müziğe 9 yaşında başladı. Hobi amaçlı çok sayıda enstrüman çaldı. Yakartepe, İlkokul ve ortaokulu İstanbul, Bakırköy’de İncirlik Ahmet Hamdi Tanpınar İlkokulunda 7.sınıfa kadar okudu.
Güneş Yakartepe, ilk olarak Absolüt kulağa sahip olduğunu gitar öğretmeni keşfetti. Güneş Yakartepe, 8. sınıfta piyano ve klarnet seviye sınavını başararak, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniv. Devlet Konservatuvarı tam zamanlı piyano, yarı zamanlı klarnet eğitimine başladı.
Yard. Doç. Perim HAMİDOĞLU ve Prof. Burcu AKTAŞ URGUN ile çalıştı. Prof. Tamara PODDUBNAYA, Doç. Dr. Ferid ADIGÜZELZADE, Philippe RASKİN’in …. masterclasslarına katıldı.
Liseyi MSGSÜ Devlet Konservatuvarı klasik piyano bölümünde tamamladı ve lisans sınavını başararak devam hakkı kazandı. Ancak, Türk makamlarını öğrenmek ve bestecilik alanında kendini geliştirmek amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü’nü tercih etti.
Güneş Yakartepe, Lisans eğitimi boyunca; Makam Teorisi ve Türk Müziği Literatürü’nde Öğr. Gör. A. Feridun ÖNEY, Armoni, Kontrpuan ve Türk Müziğinde Polifoni’de Dr. Öğr. Gör. Nail YAVUZOĞLU, Bestecilik ve Koro Şefliğinde Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan BALCI, Müzik Teorisi ve Bestecilik’te Yard. Doç. Eray ALTINBÜKEN, Beste Çözümleme ve Orkestrasyon’da Araş. Gör. Ayhan GUNCA, Türk Makam Müziği ve Prozodi’de Öğr. Gör. Neşe Yeşim ALTINEL ÇOBAN ile çalıştı.
Lisans döneminde piyano çalışmalarını Öğr. Gör. Mehru ENSARİ, Doç. Kandemir BASMACIOĞLU ve Prof. Devlet Devrim ÖZTAŞ ile sürdürdü.
Güneş Yakartepe İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Bestecilik Bölümünden 2020 yılında mezun oldu. Güneş Yakartepe Halen İTÜ Lisansüstü Eğitim Merkezi “Müzik Teorisi ve Kompozisyon” yüksek lisans öğrencisidir.
MSGSÜ Oditoryumu, Yunus Emre Kültür Merkezi, Fulya Sanat Merkezi, Caddebostan Kültür Merkezi, Kadıköy Yeldeğirmeni, Turing Tesisleri, İTÜ Bised Konser Salonu, Dolmabahçe Saray Kolleksiyonları Müzesi, A.Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde, vb… piyano konserleri yanında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanatçısı olarak da İBB Kültür Etkinlikleri kapsamında konserler gerçekleştirdi.
İTÜ Devlet Konservatuvarında iki dönem Asistan Öğrenci olarak İTÜ TMDK Çok Sesli Korosu korrepetitörlüğü yaptı.
•	2013 yılında konservatuvar solistlik seçme sınavını birincilikle kazanarak MSGSÜ Genç Orkestra eşliğinde Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi ve Yunus Emre Kültür Merkezinde konçerto çaldı.
•	2014 yılında Pera Uluslararası Piyano Yarışması’nda “En İyi Türk Bestecisi Yorumcusu” ödülünü kazandı.
•	Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı “Yarı Zamanlı Klarinet Eğitimi” (altı seviye) programını tamamlayarak Sertifika aldı.
•	Kanun, Kemençe, Ney, Piyano ve Soprano için yazdığı “Desem ki” bestesi Mayıs 2019’da Yunanistan Selanik Devlet Konservatuvarı Müzik Festivali’nde (SKG Bridges Festival) seslendirildi.

Sosyal medyanın en güçlü haber mecrası Yeni Şafak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.

New tracks tagged #Bilgi