When Kaveree Bamzai (from New India Express) asked me   "...so how important is poetry and music, especially at a time like this, you talked about 1978, the civil rights movement..we are not in the best of times today as well, how important is music and poetry at this time?" I replied "For me, these two taken together is one the few sources of sustenance, but the question is much larger than me.." I then talked about our folk forms, their creative as well as subversive potentials and sang a song of Fakir Madan Shah. Here is part of the panel discussion (I had previously spoken about Teejan Bai, her kind of Pandavani, Mahabharata's interpretation etc briefly)

Amar Poth Dheikyase Mandire Masjide

Fakir - Wet Dreams,Rubber Panther 042

Mal satmak bizde sevimsizdir. Alınmış alınmıştır bir kere. Ne alırsan ucuza alırsın hem.
Hatta Anadolu’da miras malı satmak ar sayılır. Mal satanlara iyi gözle bakılmaz, müflis görülür.
Bunlar düstur. Gençlere hayat dersi. Konumla da bağlantılı ama tümüyle değil.
Şimdi konuma gireyim. Öyle bir ortam var ki millet devletten daha zengin, öyle de bir ortam var ki
devlet milletten daha zengin.
Toplumda gelir dağılımının bozulmuş olmasının ürettiği bir sanrı bu.
Doğrusu ne millet yoksul olmalı ne de devlet acze düşmeli…
Temel problemlere değil de yüzeysel problemlere odağın kayması bu sanrı yüzünden.
Dağ gibi kamuda verimlilik meselesi üç beş ya da üç yüz beş yüz her neyse araba satışına kurban
ediliyor.
Bu otomobillerin satılması değil mesele, alınması. Eğer fazlalıktılarsa…
Bakan Yardımcısının İkinci Maaşı
Osmanlı’da kamuda yükseltme için maldan mülkten fedakârlık yapıp vakıflar kurmak ve kalkınma
projelerinin sponsoru olmak gibi işlerin belirleyici görüldüğü kaydedilir. Paşa ünvanlı isimlerle anılan
birçok cami, külliye, çeşme, imaret bulunması belki bu yüzden yahut bu sayededir. Fakat bu usulün
eleştirildiğini, müsadere ithamıyla yüzleştiğini görürüz.
Cumhuriyet’e geçişle bu iklim de değişmiştir zaten. Yükselenler fakirleşmez aksine zenginleşir.
Cumhuriyetten beklenenin bir kısmının da bu olduğunu sanırım söylemeye gerek yoktur. Sonuçta
cumhuriyette yükseltme alt gelir grubundan da olabilir. Kapitalizm de bu yüzden cumhuriyet
taraftarıdır. Efendilerin değişmediği ama diğerleri arasında aşağı yukarı hareket mümkün olduğu
için... Bu mekanizma kapitalizme işlerlik kazandırır.
Yükselenlerin zenginleşmesi çoğu durumda ise sevimsizdir. Şaibeli bile görülür ki bu da kapitalizme
uyar.
Son günlerde Turizm ve Kültür bakan yardımcısının bir özel bankanın yönetim kurulunda üye olması
ve bu üyelikten aldığı ikinci ücret tartışma konusu oldu. İlk bölümde bahsettiğim sanrı yüzünden yani
devlet ile millet arasındaki zenginlik-fakirlik farkı yüzünden konunun taban bulduğunu söylemek
mümkün.
Fakat aynı sorunun zengin millet tarafından meseleye bakıldığında bakan yardımcısının aldığı ikinci
ücret değil, birincisi yani asıl iştigali olan bakan yardımcılığından aldığı maaşın yeterli olup olmadığı
tartışma konusu olmalıydı. Ve doğrusu da buydu.
Kimse kimseyi kandırmasın. Kimse kendini de kandırmasın. Türkiye gibi yüksek veya çok yüksek
ücretlerin görüldüğü bir ülkede A grubu memurlar ve üst düzey kamu yetkililerinin aldığı maaş görece
düşük.
Ama şu da söylenebilir; emeklilerin veya ortalamadakilerin aldığı maaşa göre de yüksek.
Meselenin kafa karıştırıcı görünmesi ölçüt olarak bu karşılaştırmalara başvurulması nedeniyledir.

YUSUF DİNÇ - Zengin Millet Fakir Devlet

Fizikçi bilim adamı Albert Einstein&#39;ın dediği gibi, sorunlar sorunlara yol açan
düşünce modeliyle çözülemez.
Bakış açısını değiştirmediğin sürece yanlışlar zincirini artırmaktan başka bir şey
yapmıyorsun.
Bakış açını düzeltmen için sık sık bakış aşısı olman gerekiyor.
Bunun da tek yolu sürekli en başa dönmek.
Tembellik edip bilgisiz fikir sahibi olmaya çalışmayı bırakmak ve düşünmeye
en baştan yeniden başlamak.
**
Günümüzü özetleyen en kısa cümleleri kurmuş biri; &quot;Şu anda midemizi topluca
alışverişle ve dizilerle dolduruyoruz.
İnsanlarımız izleme işini televizyon seyrederek ve internette gezinerek
yaptığından, statü paranoyası güçleniyor.
Reklamlar daha fazlasını istemeniz için yem olarak kullanılıyor.
Açgözlülük hepimize altın tepside sunuluyor.&quot;
**
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, vakit de yok.
Sosyolog ve filozof Zygmunt Bauman, kapitalizmin ekonomide kültür ve sosyal
hayatımızda yaptığı değişikliklerinin çoğunu tespit etmiş.
Onun verdiği bilgileri tazelemek bize yeni bakış aşısı için yeterli olacaktır.
Ne diyordu sosyolog ve filozofumuz; &quot;Ekonomik büyüme&quot; az sayıda insan için
servet artışı, sayılamayacak kadar çok olan diğerleri içinse sosyal statüde ve
kendine saygıda hızlı bir düşüş anlamına geliyor.&quot;
“Yapılması gereken şey, özellikle de kriz zamanlarında, vizyonlar veya en
azından daha önce düşünülmemiş fikirler geliştirmektir. Bunların tümü kulağa
safça gelebilir fakat aslında öyle değil. Kaldı ki, kitlesel boyutta yıkımla yüklü
bir trenin, içindeki insanların aksi istikamette koşması halinde

Yaşar Süngü - Azınlığın zenginliği ile 1 Mayısın yoksulluğu

Adam memur. Küçük memur. İstanbul’da kirada oturuyor. Doğalgaz, elektrik, su faturası ödüyor. Yol parası
veriyor.
Bir oğlu lisede, bir kızı ortaokulda, küçük oğlan ilkokulda okuyor.
Eşi ev kadını.
Ablası evlenip de tek kalan, kızından hiçbir vakit ayrılmamış olan kaynanası da onlarla beraber. Kaynana ama
ne kaynana. Hem ailenin, hem akrabanın, hem apartmanın, hem mahallenin kaynanası. Tanıyanlar kocasının bu
karının dili yüzünden genç yaşta öldüğünü söylüyorlar.
Adam ayağını yorganına göre uzatır. Kredi kartı kullanmaz, veresiye almaz. Borçtan korkar. Tencerede pişirir
kapağında yer. Sessiz, sakin, hatta bazılarına göre sünepe. Başına vur elindekini al.
Kimsesi yoktu. Parası da yoktu. Bir aile sahibi olsun diye yaşlı kızı buna kakaladılar. Kaynana da bonus oldu.
Yok para dedik ya. Karı tarafında da yok. Bunlar buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, halı, oturma
takım, derken adamın şakaklarına kır düştü.
Taşındıklarında apartmanda kimsenin arabası yoktu. Az zamanda herkesin bir arabası oldu ve park yeri
kavgaları başladı.
Pazar günü oldu mu, herkes arabalara atlıyor, pikniğe, akraba ziyaretine gidiyor.
Bizimkiler içlerini çekerek pencereden bakıyor. Kaynana makinalı tüfek gibi konuşuyor.
– Ulan damat, adam olamadın gitti. Kapıcının bile arabası var. Utan, utan. Bu sıcakta eve kapanıp kaldık.
Adam kibrit çöpünden gemiler yapardı, aldırmazdı. Kapıcı diyor. Be kocakarı! O kapıcı sanayide çalışıyor. İki
oğlu dahi okumadı. Onlar da çalışıyor. Karısı taşa vursan geri gelmez, köylü kızı. Tüm apartmanın işini görüyor.
Turşuya varıncaya kadar yiyecekleri köyden geliyor. Kira vermez, elektrik-su-doğalgaz ödemez. Daha şimdiden
iki gecekondu arsası var. Yakında oraya bir apartman dikerse şaşma.
Dallama emlakçı bacanak geldiğinde tartışma ayyuka çıkıyor. Bacanak pencereden yeni aldığı jipi göstererek:
— Şuna bak, şuna. Kız gibi. Yahu sana da bir araba uyduralım dedik, yanaşmıyorsun.
Ulan dallama, para içinde yüzüyorsun. Şu garibe bi koltuk çık desek oralı olmazsın. Bu herif yaralı parmağa
işemez. Kız bilgisayar ister, herkesin varmış. Oğlan bisiklet ister herkesin varmış. Küçük bir futbol topu bir de
krampon istiyor. Kadın yatak çöktü değiştirelim diyor.
O kadar çok dinledi ki adam, içindeki düğüm geldi boğazına tıkandı.
Tutumluydu demiştik; elli elli, yüz yüz bir yana atıyor, hani belki daireden arkadaşlar bir kooperatif kurar da
girerim diye hayal kuruyor.
Bu hayal gerçekleşinceye kadar boğazındaki düğüm tüm nefesini kesecek.
Aniden karar verdi, bacanakla gidip bankadan kredi çekerek ucuzundan bir araba alıp kapının önüne çekti.
Pırıl pırıl, bembeyaz, kız gibi.
İşte size araba. Kesin sesinizi.
Bir bayram oldu ki sormayın. Kaynana aşka geldi, depoyu doldurdu. Gezdiler, gezdiler, İstanbul’da adım
atmadık yer komadılar.
Adam da açıldı. Gezdikçe keyfe geldi:
— Ulan araba da bir ihtiyaçmış yani, dedi.
Birikmiş parasından banka borcunu ödedi ödedi. Para bitti, borç bitmedi.
Üstüne faiz geldi.
Borç üç beş katına çıktı.
Ne yapacak?
Ne kaynana verir, ne bacanak.
Kimseden borç alamaz, utanır. Zaten ödeyecek hâli yok. İşe de arabayla gitmeye alışmış.
Ayıkla pirincin taşını.
Ulan senin neyine araba.
O gün de işe arabayla gelmişti. Dönüşte baktı benzin bitmiş. Cepte hiç para yok. Gitti masasına oturdu. Başını
ellerinin arasına aldı, daldı.
Müstahdemler etrafı süpürürken, silerken gördüler onu, “Herhâlde hesabı bitiremedi” diye aldırmadılar.
Işıklar söndü. Adam masada kaldı.
Ertesi gün gelenler adamı aynı hâlde buldular. Etrafa boş boş bakıyordu.

MUSTAFA KUTLU - Kafayı Çizen Adam

Le Fakir Birman.vendredi 24 mai 2024.bringer.

Batı Trakya merkezli Çınar Derneği'nin kurban kampanyalarında iş birliği yaptığı İngiltere İHH-UK Yardım Vakfı'nın Başkanı Ali Tahir Cambaz, Çınar FM'e konuk oldu.

Gümülcine'de yayın yapan 91.8 Çınar FM'de hafta içi her gün "Milletin Sesi" programında dinleyicileri bilgilendiren Çınar FM Editörü ve Gazeteci Ramadan Molla'nın 9 Haziran 2024 Salı günü hazırlayıp sunduğu programın konuğu, merkezi İngiltere'de bulunan yardım kuruluşu İHH-UK Yardım Vakfı'nın Başkanı Ali Tahir Cambaz oldu.

İskeçe'nin Gökçepınar köyünden olan ve İngiltere'de yaşayan Ali Tahir Cambaz, programda vakfın kuruluş amacından ve farklı ülkelerde yapılan faaliyetlerden bahsetti.

Afrika ülkelerinde düzenlenen kurban bağışı kampanyaları konusunda vakıfla iş birliği yapan İskeçe Çınar Derneği'nin ve Batı Trakya'nın her bölgesinden kampanyalara destek veren soydaşların katkılarına değinen Cambaz, bu kampanyaların düzenlendiği ülkelerde zor hayat koşullarını, gördüğü ve yaşadığı üzücü olayları dinleyenlerle paylaştı.

Vakıfla iş birliği yaparak kurban bağış kampanyalarının Batı Trakya'da başarılı geçmesine ön ayak olan Çınar Derneği yöneticilerine ve hayırsever soydaşlara teşekkür eden Cambaz, programda Gazeteci Ramadan Molla'nın sorduğu soruları da yanıtlayarak Batı Trakya Türklerini ve tüm Çınar FM dinleyenlerini bilgilendirdi.

İHH-UK Yardım Vakfı Başkanı Ali Tahir Cambaz, Çınar FM'e konuk oldu

Kefakiran Hati adalah bagian dari ceramah agama dan kajian Islam ilmiah dengan pembahasan Hadits-Hadits Perbaikan Hati. Pembahasan ini disampaikan oleh Syaikh Prof. Dr. 'Abdurrazzaq bin 'Abdil Muhsin Al-'Abbad Al-Badr pada Senin, 5 Rabiul Awal 1446 H / 9 September 2024 M.

Tautan: https://www.radiorodja.com/54454-kefakiran-hati/

Hadits-Hadits Perbaikan Hati

Kefakiran Hati

Sledujte Pokiaľ ja žijem (2024) Online Sk ▶️ https://t.co/g4vZ79bcvs

Stiahnuť Fakir (2024) Online Sk ▶️ https://t.co/g4vZ79bcvs

Sledujte Pokiaľ ja žijem (2024) online sk Pokiaľ ja žijem celý film sk online HD 1080p, Pokiaľ ja žijem plný film dabing sk titulky, Pokiaľ ja žijem 2024 online film zdarma, Pokiaľ ja žijem (2024) celý film cz, Pokiaľ ja žijem 2024 online cz, Fakir (2024) film streaming online, Pokiaľ ja žijem 2024 online cz hd, Fakir (2024) film streaming online.

Pokiaľ ja žijem ( 2024) je  Dokumentárny film v réžii  Roman Ďuriš a v hlavnej úlohe  Dalibor Lezo.

Pokiaľ ja žijem
angličtina Fakir
Dokumentárny
Slovensko / Česko / Poľsko, 2024, 90 min
Réžia: Roman Ďuriš
Scenár: Roman Ďuriš, Michaela Hošková
Kamera: Michaela Hošková
Hudba: Vladislav Šarišský
Produkcia: Simona Bago Móciková, Radka Machalová
Strih: Jakub Fišer
Zvuk: Michal Horváth

Pokiaľ ja žijem (2024) celý film slovenský dabing

Pokiaľ ja žijem (2024) sleduj filmy

Pokiaľ ja žijem (2024) online sk titulky

Pokiaľ ja žijem (2024) Program filmy

Fakir (2024) sk dabing

Pokiaľ ja žijem (2024) premiéra

Pokiaľ ja žijem (2024) online Slovenský

Pokiaľ ja žijem (2024) online sk dabing

Pokiaľ ja žijem (2024) Celý Film

Pokiaľ ja žijem (2024) online Slovenský Titulky

Pokiaľ ja žijem (2024) DVD filmy

Pokiaľ ja žijem (2024) Blu-ray filmy

Pokiaľ ja žijem (2024) online cely film sk

Pokiaľ ja žijem (2024) online ke shlednuti

Pokiaľ ja žijem (2024) online cz

Pokiaľ ja žijem (2024) online film sk

Pokiaľ ja žijem (2024) online ke shlédnutí

Pokiaľ ja žijem (2024) celý film zdarma ke shlédnutí

Pokiaľ ja žijem (2024) celý film sk dabing

Fakir (2024) sleduj filmy

Pokiaľ ja žijem (2024) online cz titulky

Pokiaľ ja žijem (2024) Celý Film CZ

[FIlmy-HD] Pokiaľ ja žijem (2024) Plný Film Online SK Dabing a Titulky

Młody Macher -ZAMEK (RODZINA KRÓLEWSKA) 2 (Odrzut)

Młody Macher - Kap Kap (Remix) (Odrzut)

Fakir is one of formers of underground, clubscene in Serbia. He got interested in DISCO Music in the beginning of 1980’s and started Djing from collecting those days’ hits. The biggest influence to his work in that period had Patrick Cowley, Giorgio Moroder, as many funky performers had so: Chic, Gap Band, Shalamar… In the end of ‘80s he discovered “Detroit Wave” and Chicago House, followed by Acid-House in starting years of ‘90s. As one of pioneers of new musicwave he started to organize first of private underground parties and it was no long after, he (and DJ Z) became resident performer at two of cultish clubs in Serbia – clubs Contrast and Paradiso. In that period two of them formed a studio and it was birth of one of the first DJ organizations in Serbia – Noise Destruction. In January of 1994 Noise Destruction organized the first big music happening– TECHNO THERAPY at Ice Hall, party which many people remembered by to-that-day-unseen scene performance, LIVE act, Sound sistem and a huge number of visitors. March of 1994 is announced for showing Noise Destruction to Belgrade public at the new-opened club Industrija, and right in that period Fakir and DJ Z started performing all across the Serbia, as in neighbour-countries. Aside to DJing and studio-related work, Fakir and Z started a certain number of radio shows, as right after they started a legendary TV show dedicated to clubscene and culture – RAVE-o-LUTION on national TV. In his 20 years-lasting DJ career Fakir had opportunity to show many DJs to domestic public, which he entertained and worked with. He also was resident DJ of EXIT festival from its birth. Cooperation with EXIT organization gave him opportunity to play for 20.000 people on DJ Arena Stage, but also it gave him opportunity to make new friends among some of the most famous world DJs, such as: Daren Emerson, Sasha, Yuseef, Lottie, King Unique, Lexicon Avenue, Layo & Bushwacka, Marshall Jafferson… as to the other DJs, who he have played with all across the Serbia : Tom Blacksoul,Kevin Yost,Lorca,Luke Solomon,Tribalation,Eddie Richards,Gideon Jackson Terry Francis, Dave Mothersole, H-Foundation, Tony Thomas, Jay Tripwire. He have played at all big parties and festivals in Serbia, which means-beside of EXIT and Pleasures (warm up Hernan Cattaneo, Mathey Dekay i Paul Oakenfold )- Marlboro (with Xpress 2, Groove Armada,Joey Negro,Todd Terry,djHal) etc. Today, Fakir’s “maraton” DJ sets (sometimes up to 12 hours) became significant with deephouse, energical note of Terry Lee Brown Jr., The Timewriter etc. For sure- Fakir is today one of the most respected Serbian DJs with rich music bank, but also with enormous experience which he have delivered to many young DJs for many years. Production-related work of Noise Destruction Studio is shown in tracks Disco Family EP, Skunk EP, Some Kind of Funk – which are published by Neuform – sublabel of big Breeze Dance Division. At the moment, Fakir is resident DJ of Novi Sad’s club “The Avantgarde”. In the next period we can expect some new tracks from Noise Destruction Studio, and Fakir’s DJ sets at the most eminent music events.

Sosyal medyanın en güçlü haber mecrası Yeni Şafak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.

Çınar FM (www.cinarfm.gr), Yunanistan'ın 150 bin nüfuslu Türk Azınlığın yaşadığı Batı Trakya Bölgesinin Gümülcine merkezli 91.8 MHz frekansından yayın yapan haber ve kültür radyosudur. Sahibi, Çınar Derneği'dir. Yunanistan, Batı Trakya ağırlık haberler, programlar, bilgi ve müzik içerikleri sunar.

New tracks tagged #Fakir