Çinli aktivist-sanatçı Ai Weiwei’in Londra’da açmayı planladığı sergi sosyal medyada yazdığı “Yahudi halkına yapılan
zulümle ilgili suçluluk duygusu bazen Arap dünyasını etkisizleştirmek için kullanıldı” yorumundan dolayı tarihi belirsiz
şekilde ertelendi.
İsrail terörü adeta turnusol vazifesi görüyor. Kimin ne kadar demokrat ne kadar özgürlükçü ne kadar ifade özgürlüğüne
saygı gösterdiğini anlamak için gören gözlere ayna tutuyor.
Ai Weiwei yaptığı-ürettiği eleştirel işlerle bilinen bir sanatçı. Ülkesi Çin’de hapis cezasına çarptırıldı. Batı ülkeleri
yükselen Çin’in yıldızını Avrupalılaştırmak istese de çok başarılı olamadı. Ai Weiwei Batı’da kabul görse de Batı’nın
soykırım geçmişini kabullenemediğini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Şu an kıta Avrupası’nda kültür-sanat
alanında üretim yapan birçok kişi ve kurum içten içe İsrail’in yaptıklarını eleştirmek istese bu eleştiriyi “iptal” ve “linç”
kültüründen korktukları için yapamıyorlar.
ÇOCUK HAKLARI
20 Kasım Pazartesi günü Dünya Çocuk Hakları Günü’ydü. Gazze’de binlerce çocuk hepimizin bildiği, gördüğü gibi
İsrail terörünün kurbanı oldu. İsrail’in yaptığı soykırımın ne kadar bilinçli bir şekilde olduğunu öldürdüğü çocukları bile
isteye öldürmesinden anlamak mümkün. Gözü dönmüş bir canavar edasıyla hiçbir değer, yargı tanımayan İsrail için
Gazze’de yaşayan her canlı bir hedef.
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde İsrail’in yaptığı katliama dikkat çekmek isteyen Arnavutköy, Bağcılar, Bahçelievler,
Başakşehir, Bayrampaşa, Beykoz, Beyoğlu, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Eyüpsultan, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören,
Kağıthane, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar ve Zeytinburnu belediyeleri
ortaklaşa bir farkındalık oluşturdular. Yukarıda isimlerini tek tek saydığım 24 belediye saat 14.00’te kültür merkezlerinde
bir çizgi film gösterimi yaptı. Bu gösterim esnasında İsrail teröründen dolayı şehit olmuş çocukların isimleri tek tek her bir
koltuğa konuldu. Ve gösterime dışarıdan hiçbir izleyici alınmadı. Kaybettiğimiz bu canların “yokluk”larına bu kadar naif bir
yaklaşım gösterdikleri için bu belediyelerin hepsini tebrik ederim.
ON THIS LAND
Dubai’de yer alan Alserkal’ın içindeki Agha Khan Mimarlık adaylığı da bulunan Concrete isimli galeri Filistin’in
merkezde olduğu bir sergi açtı: On This Land (Bu Toprakta). 20-26 Kasım tarihleri arasında ziyaret edilebilecek sergiyi
fotoğraflardan ve videolardan gördüm. Hem sergileme biçimi hem de eserlerin çeşitliliği açısından son derece etkileyici
görünüyor. Sharjah merkezli Barjeel Sanat Vakfı, Filistin Müzesi ve Alserkal Sanat Vakfı ortaklığıyla düzenlenen sergide
Filistin’e yer veren sanat eserlerine Filistin Müzesi’nin arşivinden fotoğraflar eşlik ediyor. Filistin hakkında konuşmaya
devam edebilmek için bu tarz etkinliklere tüm dünyada daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Samed Karagöz - Ai Weiwei’i iptal etmek

Çinli muhalif sanatçı Ai Weiwei’in Filistin konusunda gösterdiği
tepkiden dolayı dört farklı sergisinin iptal edildiğini daha önce bu
köşede yazmıştım. Ai Weiwei geçtiğimiz günlerde verdiği bir
röportajda Avrupa’daki durumu tüm çıplaklığıyla bir kez daha gözler
önüne serdi. Ai Weiwei verdiği röportajda birçok yabancı basın
organının da ön plana çıkarttığı gibi şunu söylüyor:
Batı’daki sansür kimi zaman Mao Çin’inden daha kötü. Bugün pek
çok insanın basit fikirlerini dile getirerek kovulduklarını,
sansürlendiklerini görüyorum.
Batı dünyası gerçek yüzünü hiç saklamadı, sadece şimdi daha
görünür oldu. Ve bütün bunların sadece başlangıç olduğunu
düşünüyorum. Ama bu başlangıç sadece kötülerin güçlenmesi değil
aynı zamanda iyilerin, haksızlık karşısında sesini yükseltenlerin de
görünür olmasına, birlikteliğine yol açıyor.
Middle East Monitor web sitesinden Naima Morelli Palestine
Museum US’in direktörü Faisal Saleh’le bir görüşme
gerçekleştirmiş. Saleh bu görüşmede Venedik Bienali’nin
yetkililerinin sanat ve politikanın birbirinden ayrı olduğunu bu
sebeple sergiye yer veremeyeceklerini belirttiğinde hiç çekinmeden
şu sözlerle cevap verdiğini aktarıyor: “Evet, sanat konusunda sizin
kadar uzman olmayabilirim ama siyasetle sanatın iç içe olduğunu
biliyorum. Gerçekten birini diğerinden ayıramazsınız.”
Venedik Bienali, Rusya, Ukrayna’ya saldırdığında hem Rusya’ya
karşı çıktı hem de Ukrayna’ya özel ihtimam gösterdi. Bu yıl da
İsrail’e Venedik Bienali’nde yer verirken Filistin’e yer vermiyor.
Çağdaş sanat söz konusu olduğunda politika ve sanatın iç içe
geçtiğini, sanatın artık büyük çoğunlukla hisler değil düşünceler
üzerinden ilerlediğini biliyoruz. Venedik Bienali’nin bu yaklaşımı
Batı’nın “kendisinden” olmayana karşı olan tavrını bir kez daha
gözler önüne sermesi bakımından son derece önemli. İnşallah
Filistinli sanatçılar bir yolunu bulup Venedik’te yerlerini alabilirler,
böylece mücadelelerine devam edebilirler.

Samed Karagöz - Filistin’den bahsetmek yasak

Sosyal medyanın en güçlü haber mecrası Yeni Şafak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.

New tracks tagged #aiweiwei